top of page

Kedilerde Kulak Uyuzu – Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi

  • Yazarın fotoğrafı: VetSağlıkUzmanı
    VetSağlıkUzmanı
  • 12 Eki
  • 23 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 22 Eki

Kedilerde Kulak Uyuzu Nedir?

Kedilerde kulak uyuzu, tıbbi adıyla Otodectes cynotis olarak bilinen mikroskobik bir akarın neden olduğu son derece bulaşıcı bir kulak paraziti hastalığıdır. Bu parazitler, kedinin kulak kanalında veya çevresinde yaşar, burada deri döküntüleriyle beslenir ve yoğun kaşıntı, tahriş ve iltihap oluşturur.

Kulak uyuzu, özellikle yavru kedilerde ve sokakta yaşayan bireylerde daha sık görülür. Çünkü bağışıklık sistemi tam gelişmemiş yavrular veya hijyen koşulları zayıf ortamlarda yaşayan kediler, bu parazitlere karşı savunmasız kalır.

Enfekte kedi, başını sürekli sallayabilir, kulaklarını kaşımaya çalışabilir ve kulak içi kahverengi-siyah renkte kalıntılar oluşabilir. Bu kalıntılar genellikle “kahve telvesi” görünümündedir. Uyuz akarları, mikroskop altında gözle görülemeyecek kadar küçüktür; ancak etkileri son derece belirgindir.

Hastalık tedavi edilmezse, parazitler kulak zarına ve hatta orta kulağa kadar ilerleyebilir. Bu durumda denge bozukluğu, kulakta kalıcı deformasyon ve nadiren işitme kaybı gibi komplikasyonlar ortaya çıkabilir.

Kulak uyuzu sadece rahatsızlık verici bir durum değil, aynı zamanda yüksek bulaşıcılığa sahip bir hastalıktır. Aynı evdeki diğer kediler, köpekler veya yakın temaslı hayvanlar kolayca enfekte olabilir. Bu nedenle erken teşhis ve izole bakım büyük önem taşır.

Sonuç olarak; kedilerde kulak uyuzu, kolay fark edilen ama ihmal edildiğinde ciddi komplikasyonlara yol açabilen bir paraziter kulak hastalığıdır. Düzenli kulak kontrolü, hijyen ve veteriner takibi, hastalığın önlenmesinde en etkili yöntemlerdir.


ear scabies in cats

Kedilerde Kulak Uyuzunun Türleri

Kedilerde kulak uyuzu, her ne kadar tek bir parazitten (Otodectes cynotis) kaynaklansa da, klinik seyir, şiddet ve etkilediği bölgeye göre farklı türlerde sınıflandırılabilir. Bu ayrım, hem tedavi sürecini hem de iyileşme hızını doğrudan etkiler.

1. Yüzeysel (Hafif) Kulak Uyuzu

Bu tip, hastalığın erken evresidir. Parazitler kulak kepçesi çevresinde ve dış kulak kanalının girişinde çoğalır.

  • Belirtiler: Hafif kaşıntı, kulak içi kepeklenme ve az miktarda koyu renkli kalıntı.

  • Genellikle bağışıklık sistemi güçlü kedilerde veya düzenli kulak temizliği yapılan bireylerde görülür.

  • Erken fark edilip tedavi edilirse kalıcı bir hasar bırakmadan tamamen iyileşir.

2. İleri Dış Kulak Uyuzu

Parazitler kulak kanalının derin kısımlarına yerleşir ve burada iltihap (otitis externa) oluşturur.

  • Belirtiler: Şiddetli kaşıntı, baş sallama, kulaklardan kötü koku, kalın kahverengi salgı.

  • Kediler kulaklarını tırmalayarak kendine zarar verebilir, hatta kulak kepçesinde kan birikmesi (aural hematom) görülebilir.

  • Tedavi süresi 2–3 haftayı bulabilir ve düzenli damla uygulaması gerekir.

3. Orta Kulak Uyuzu (Otitis Media)

Bu evre, hastalığın ilerleyip kulak zarını geçmesi ile oluşur.

  • Parazitler orta kulağa ulaştığında denge merkezini etkiler.

  • Belirtiler: Denge kaybı, başın eğik tutulması, kulakta ağrı ve işitme azalmasıdır.

  • Bu tip uyuz genellikle tedavisi gecikmiş vakalarda görülür ve veteriner müdahalesi şarttır.

4. Kronik Kulak Uyuzu

Uzun süre tedavi edilmemiş veya yanlış ilaçlarla bastırılmış enfeksiyonlarda görülür.

  • Kulak kanalı derisi kalınlaşır, sürekli iltihaplanır ve yara dokusu (fibrozis) gelişebilir.

  • Bu durumda tedavi uzun süreli, bazen de destekleyici olur.

  • Kalıcı işitme kaybı riski bulunur.

5. Sistemik Bulaşmalı Kulak Uyuzu

Nadir olmakla birlikte, çoklu hayvan evlerinde akarların vücudun diğer bölgelerine yayılması mümkündür.

  • Özellikle baş, boyun ve omuz bölgesinde kaşıntı, kabuklanma ve döküntüler görülür.

  • Bu durum “otoekzematik kulak uyuzu” olarak da adlandırılır.

  • Deri tedavisi, parazit önleyici ilaçlar ve ortam dezenfeksiyonu gerekir.

Kulak uyuzunun türünü belirlemek, veteriner hekim için doğru tedavi planı hazırlamanın temelidir. Hafif formlar genellikle damlalarla kontrol altına alınabilirken, orta kulak uyuzları sistemik tedavi ve düzenli kontrol gerektirir. Bu nedenle belirtiler fark edildiğinde zaman kaybetmeden veteriner muayenesi yapılmalıdır.


Kedilerde Kulak Uyuzunun Nedenleri

Kedilerde kulak uyuzunun temel nedeni, Otodectes cynotis adı verilen mikroskobik bir akar (mite) türüdür. Bu parazit, kedinin dış kulak kanalında yaşar, burada deri döküntüleriyle beslenir ve çoğalarak şiddetli kaşıntı ve iltihap oluşturur. Ancak hastalığın ortaya çıkmasına ve ilerlemesine yol açan birçok çevresel ve biyolojik faktör de bulunur.

1. Doğrudan Temas ile Bulaşma

Kulak uyuzu son derece bulaşıcıdır. En yaygın bulaşma şekli, enfekte bir kediyle temas etmektir.

  • Anne kediden yavrulara,

  • Sokak kedilerinden evcil kedilere,

  • Aynı evi paylaşan kediler veya köpekler arasında kolaylıkla geçer.Akarlar, kedinin vücudunda birkaç gün boyunca canlı kalabilir ve yakın temasla hızla yeni bir konak bulabilir.

2. Ortak Kullanılan Eşyalar

Kedilerin yatak, battaniye, mama kabı veya tarak gibi eşyaları paylaşması da bulaşmayı kolaylaştırır.

  • Özellikle barınak, pansiyon veya çoklu kedi evlerinde, hijyenin yetersiz olması durumunda akarlar eşyalar üzerinden yayılabilir.

3. Bağışıklık Sisteminin Zayıflığı

Yavru kediler, yaşlı kediler ve kronik hastalığı olan bireyler, bağışıklık sistemi zayıf olduğu için parazitlere karşı savunmasızdır.

  • Stres, yetersiz beslenme, vitamin eksikliği veya başka bir enfeksiyon varlığı uyuz akarlarının çoğalmasını kolaylaştırır.

4. Çevresel Faktörler

Nemli, sıcak ve hijyenik olmayan yaşam alanları akarların yaşam döngüsünü destekler.

  • Özellikle yaz aylarında akar popülasyonu artar.

  • Evde düzenli temizlik ve kedi yatağının yıkanmaması durumunda parazitler uzun süre canlı kalabilir.

5. Tedavi Edilmemiş Vakalarla Temas

Bazı kediler hastalığı aktif olarak taşır ancak belirti göstermeyebilir. Bu kediler, “taşıyıcı bireyler” olarak adlandırılır ve çevresindeki diğer kedilere akar bulaştırabilir.

6. Diğer Hayvanlardan Bulaşma

Kulak uyuzu sadece kedilerde değil, köpeklerde ve tilkilerde de görülebilir. Bu nedenle dışarı çıkan veya köpeklerle temas eden kedilerde bulaşma riski artar.

7. Uygun Olmayan Kulak Temizliği

Aşırı kulak temizliği veya yanlış ürün kullanımı, kulak içi koruyucu bariyeri zayıflatır. Bu durum akarların yerleşmesini kolaylaştırabilir.

Özetle; kedilerde kulak uyuzu genellikle temas yoluyla bulaşır, ancak bağışıklık sistemi zayıf olan kedilerde enfeksiyonun şiddeti daha yüksek olur.Erken teşhis ve temaslı hayvanların birlikte tedavisi, hastalığın yayılmasını önlemenin en etkili yoludur.


Kedilerde Kulak Uyuzu Belirtileri

Kedilerde kulak uyuzu genellikle şiddetli kaşıntı, rahatsızlık hissi ve kulak içi kir birikimi ile kendini belli eder. Ancak hastalığın evresine göre belirtiler değişiklik gösterebilir. Bazı kedilerde semptomlar hafif seyrederken, bazılarında ciddi iltihap ve ağrı görülebilir.

Aşağıda hem erken hem de ileri dönem belirtiler ayrı ayrı açıklanmıştır:

1. Erken Dönem Belirtileri

Bu evrede parazit sayısı azdır, ancak kaşıntı ve tahriş başlamıştır.

  • Kedinin kulaklarını sık sık kaşıması veya başını sallaması

  • Kulak içlerinde kahverengi veya siyah renkli ince kalıntılar (kahve telvesi görünümünde)

  • Kulak kepçesinde hafif kızarıklık veya kepeklenme

  • Zaman zaman başını bir yöne eğme

  • Kulaklara dokunulduğunda rahatsızlık belirtileri

Erken fark edilirse bu dönemde tedavi oldukça kolaydır ve kalıcı bir hasar oluşmaz.

2. Orta Dönem Belirtileri

Parazitlerin çoğalmasıyla birlikte iltihap ve sekonder enfeksiyonlar gelişmeye başlar.

  • Yoğun kaşıntı ve sürekli baş sallama davranışı

  • Kulak içlerinde kötü koku ve kalın, koyu renkte akıntı

  • Kabuklanma ve deri döküntüsü

  • Kedinin kaşırken kulak çevresini kanatması veya tırmalaması

  • Uyku sırasında rahatsızlık, huzursuzluk ve iştah azalması

Bu dönemde kulak içi mikroflorası bozulur, bakteriyel enfeksiyonlar da tabloya eklenebilir.

3. İleri Dönem Belirtileri

Tedavi edilmemiş vakalarda parazitler kulak zarını aşarak orta kulağa ulaşabilir.

  • Denge bozukluğu, başın sürekli bir yöne eğik durması

  • Kulakta şiddetli ağrı ve dokunmaya tepki

  • İşitme kaybı veya sesli uyarılara zayıf tepki

  • Yüz kaslarında asimetri (ileri enfeksiyonlarda sinir etkilenmesi nedeniyle)

  • Gözlerde nistagmus (titreme) veya sersem görünüm

Bu evre oldukça tehlikelidir; kalıcı işitme kaybı ve beyin çevresi dokulara yayılan enfeksiyon riski taşır.

4. Davranışsal Belirtiler

Kulak uyuzu yalnızca fiziksel değil, davranışsal değişikliklerle de fark edilir:

  • Kedinin kulaklarını yere sürtmesi

  • Normalden fazla miyavlama veya huysuzluk

  • Sosyal temaslardan kaçınma

  • Kafasını mobilyalara veya sahibine sürtme

  • Uyku düzeninde bozulma

5. Görsel Belirtiler (Evde Kontrol Edilebilenler)

Evdeki sahipler için en dikkat çekici görsel işaretler:

  • Kulak içi kahverengi-siyah tortu

  • Kulak kepçesinde kabuk veya yaralar

  • Kızarıklık ve tahriş

  • Kötü koku

  • Kedinin sürekli başını sallaması veya kulaklarını geriye çekmesi

Kulak uyuzu, genellikle iki kulağı birden etkiler ancak bazen tek kulakta da başlayabilir.Belirtiler fark edildiğinde, evde kendi müdahalesi yerine veteriner muayenesi yapılmalıdır. Çünkü kulak zarına yakın bölgeye yanlış müdahale kalıcı işitme kaybına yol açabilir.

Erken tanı ve uygun tedavi ile hastalık tamamen iyileşebilir ve kedinin yaşam kalitesi kısa sürede normale döner.


Kedilerde Kulak Uyuzu Teşhisi (Tanı Yöntemleri)

Kedilerde kulak uyuzu, belirtileriyle kolay fark edilse de kesin tanı için veteriner hekim muayenesi şarttır. Çünkü kulak uyuzuna benzeyen bakteriyel veya mantar enfeksiyonları da aynı semptomları gösterebilir. Bu nedenle doğru tanı, hem gereksiz ilaç kullanımını önler hem de hızlı iyileşme sağlar.

Tanı süreci genellikle aşağıdaki adımlarla gerçekleştirilir:

1. Klinik Muayene

Veteriner hekim ilk olarak kedinin genel durumu, davranışları ve kulak bölgesini gözle değerlendirir.

  • Kaşıma izleri, kızarıklık, kabuklanma ve kötü koku varlığı incelenir.

  • Kulak kepçesi ve çevresindeki lezyonlar dikkatle kontrol edilir.

  • Kafa eğikliği, dengesizlik gibi nörolojik belirtiler varsa orta kulak tutulumu düşünülür.

Bu aşama, uyuz şüphesini güçlendiren ilk adımdır.

2. Otoskop ile Görsel İnceleme

Otoskop, veterinerlerin kulak içini detaylı görüntüleyebilmesini sağlayan özel bir alettir.

  • Kulak kanalında kahverengi-siyah renkte tortular, kalın sekresyonlar veya hareket eden parazitler gözlemlenebilir.

  • Hafif vakalarda parazitler doğrudan gözle de fark edilebilir.

  • Bu yöntem, hastalığın şiddetini belirlemede oldukça etkilidir.

Ancak aşırı iltihap veya ağrı varsa, görüntüleme dikkatle yapılır. Gerekirse kulaklar temizlendikten sonra otoskop kontrolü tekrarlanır.

3. Mikroskobik İnceleme (Kulak Sürüntüsü)

Kesin tanı, kulak içinden alınan örneğin mikroskop altında incelenmesiyle konur.

  • Steril pamuklu çubukla alınan örnek lam üzerine yayılır.

  • Mikroskopta hareket eden Otodectes cynotis akarları doğrudan gözlemlenebilir.

  • Bu yöntem hızlı, ucuz ve oldukça kesin sonuç verir.

Bazı durumlarda akar yumurtaları da görülür; bu da hastalığın aktif evrede olduğunu gösterir.

4. Sitolojik İnceleme (Destekleyici Test)

Mikroskobik inceleme ile birlikte sitoloji yapılabilir.

  • Örnekte bakteri, maya veya mantar varlığı araştırılır.

  • Bu sayede uyuzla birlikte gelişen sekonder enfeksiyonlar belirlenir.

Tedavi planı, bu sonuçlara göre ek antibiyotik veya antifungal ilaçlar içerebilir.

5. Ayırıcı Tanı (Diğer Hastalıkların Dışlanması)

Kulak uyuzu;

  • Bakteriyel otitis externa,

  • Mantar enfeksiyonu (Malassezia),

  • Alerjik dermatit,

  • Yabancı cisim varlığı,gibi durumlarla karıştırılabilir.

Veteriner hekim bu olasılıkları değerlendirir, gerekirse kültür veya ileri laboratuvar testleri ister.

6. İleri Görüntüleme (Nadir Vakalar)

Eğer parazit orta kulağa veya iç kulağa ilerlemişse, radyografi veya BT (bilgisayarlı tomografi) gerekebilir.Bu sayede kulak zarının durumu, orta kulak sıvısı ve kemik dokulardaki etkilenme belirlenir.

7. Klinik Gözlem ve Yanıt Takibi

Bazı vakalarda mikroskobik bulgular net olmayabilir. Bu durumda deneme tedavisi uygulanır ve 3–5 gün içinde semptomların azalması, tanıyı doğrular.

Kısacası, kedilerde kulak uyuzu tanısı; klinik gözlem + mikroskobik doğrulama kombinasyonuna dayanır.Evde kulak içi temizliği veya ilaç denemesi yapmak, yanlış tanı riskini artırır. Doğru tanı, doğru tedavinin ilk adımıdır.


Kedilerde Kulak Uyuzu Tedavisi

Kedilerde kulak uyuzu tedavisi, parazitin tamamen ortadan kaldırılması, iltihabın giderilmesi ve tekrarlamanın önlenmesi amacıyla planlanır. Tedavi yaklaşımı; hastalığın şiddetine, kedinin genel sağlık durumuna ve diğer hayvanlarla temasına göre değişir.

Tedavi iki ana aşamadan oluşur: veteriner klinik tedavisi ve evde destekleyici bakım.

1. Veteriner Hekim Tarafından Yapılan Tedavi

a. Kulak Temizliği (Mekanik Temizlik)

Tedaviye başlamadan önce kulak içindeki kir, kabuk ve parazit kalıntıları temizlenir.

  • Veteriner hekim özel solüsyonlar (örneğin klorheksidin veya mineral yağ bazlı temizleyiciler) kullanır.

  • Kulak zarı kontrol edilmeden derin temizlik yapılmaz.

  • Aşırı iltihap varsa temizlik işlemi birkaç seansta tamamlanır.

Amaç, ilaçların doğrudan akarların bulunduğu bölgeye ulaşmasını sağlamaktır.

b. Parazit Karşıtı İlaçlar (Akarisid Tedavi)

Kulak uyuzuna neden olan Otodectes cynotis akarını yok etmek için akarisid (akar öldürücü) etkili ilaçlar kullanılır:

  • Damla veya solüsyon formu: İvermektin, Selamektin, Moksidectin, Fipronil veya Doramektin içeren ürünler.

  • Uygulama: Genellikle ense köküne veya doğrudan kulak kanalına damlatılır.

  • Sıklık: 7–10 gün arayla tekrarlanır; çünkü ilaçlar yumurtaları değil, yetişkin akarları öldürür.

Veteriner, aynı evdeki tüm kedilere (ve köpeklere) koruyucu dozda ilaç uygulaması önerebilir. Çünkü akarlar kolayca bulaşır.

c. Sekonder Enfeksiyon Tedavisi

Bazı vakalarda bakteriyel veya mantar enfeksiyonları da gelişir. Bu durumda:

  • Antibakteriyel veya antifungal kulak damlaları,

  • Şiddetli vakalarda sistemik antibiyotikler kullanılır.

Örneğin, klotrimazol, gentamisin, enrofloksasin içeren damlalar sekonder enfeksiyonların kontrolünde etkilidir.

d. Ağrı ve Kaşıntı Kontrolü

Kulakta yoğun tahriş varsa, veteriner hekim kısa süreli kortikosteroid içeren damlalar veya antihistaminikler reçete edebilir. Bu ilaçlar şişliği ve kaşıntıyı azaltır.

e. Tekrarlayan Vakalar İçin Takip Tedavisi

İlk tedaviden 3–4 hafta sonra kontrol muayenesi yapılır. Mikroskobik inceleme ile akarların tamamen ortadan kalktığı doğrulanır. Gerekirse tedavi bir kez daha tekrarlanabilir.

2. Evde Uygulanabilecek Destekleyici Bakım

a. Ortam Temizliği

Akarlar kulak dışında birkaç gün hayatta kalabildiği için kedinin bulunduğu ortam mutlaka temizlenmelidir.

  • Yatak, battaniye, kedi evi ve oyuncaklar sıcak suyla yıkanmalı.

  • Halı ve koltuklar elektrik süpürgesiyle çekilmeli.

  • Ortam, veteriner onaylı dezenfektanlarla silinmelidir.

b. Temaslı Hayvanların Korunması

Aynı evdeki diğer kediler ve köpekler de koruyucu damlalarla tedavi edilmelidir. Aksi halde yeniden bulaşma olur.

c. Kulakların Düzenli Kontrolü

Tedavi sonrasında haftada bir kulaklar kontrol edilmelidir. Kızarıklık, koku veya yeni bir kalıntı fark edilirse veterinere bildirilmelidir.

d. Bağışıklık Gücünün Desteklenmesi

Sağlıklı bağışıklık sistemi akarların yeniden çoğalmasını engeller. Bu nedenle:

  • Yüksek proteinli mama,

  • Omega-3 ve çinko takviyeleri,

  • Stresi azaltan sakin ortam önemlidir.

e. Doğal Yöntem Uyarısı

Evde kullanılan doğal yağlar (zeytinyağı, badem yağı vb.) geçici rahatlama sağlayabilir ama tek başına tedavi değildir.Yanlış kullanım kulak zarına zarar verebilir; bu nedenle veteriner onayı olmadan uygulanmamalıdır.

3. Tedavi Süresi ve Takip

  • Hafif vakalarda: 2–3 hafta içinde tamamen iyileşme sağlanır.

  • İleri vakalarda: 1–1,5 ay sürebilir.

  • Mikroskobik kontrol olmadan tedavinin erken kesilmesi nüks riskini artırır.

Tedavi tamamlandıktan sonra kulak hijyeninin korunması ve düzenli veteriner kontrolü ile hastalık neredeyse tamamen önlenebilir.


Kedilerde Kulak Uyuzunun Komplikasyonları ve Prognozu

Kulak uyuzu genellikle erken teşhisle kolay tedavi edilebilen bir hastalıktır; ancak ihmal edildiğinde veya geç fark edildiğinde ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu komplikasyonlar, yalnızca kulağı değil, kedinin genel yaşam kalitesini de etkiler.

1. Komplikasyonlar

a. Bakteriyel ve Mantar Enfeksiyonları

Akarların neden olduğu tahriş, kulak kanalının doğal savunma bariyerini bozar. Bu durum ikincil enfeksiyonların (sekonder otitis) oluşmasına zemin hazırlar.

  • Belirtiler: kötü koku, irinli akıntı, yoğun ağrı, iştahsızlık.

  • Sonuç: tedavi edilmezse kalıcı kulak kanalı hasarı oluşabilir.

b. Aural Hematom (Kan Toplanması)

Kedinin sürekli kulaklarını kaşıması veya başını sallaması sonucu kulak kepçesindeki ince damarlar yırtılır.

  • Kulak derisi ile kıkırdak arasında kan birikir ve şişlik oluşur.

  • Bu durum “aural hematom” olarak bilinir ve genellikle cerrahi müdahale gerektirir.

c. Orta ve İç Kulak İltihabı (Otitis Media/Interna)

Akarlar kulak zarını geçerse enfeksiyon orta veya iç kulağa yayılabilir.

  • Bu durumda denge bozukluğu, baş eğikliği, göz titremesi (nistagmus) görülür.

  • Enfeksiyon derinleştikçe işitme kaybı kalıcı hale gelebilir.

d. Sinirsel ve Nörolojik Hasar

Enfeksiyon iç kulağa ulaştığında sinir uçlarını etkileyebilir.

  • Göz kapağında düşüklük, yüz kaslarında asimetri veya başın sürekli eğik durması görülebilir.

  • Bu durum “vestibüler sendrom” olarak adlandırılır ve genellikle kalıcıdır.

e. Kronik Kaşıma ve Deri Hasarı

Sürekli kaşınma, kulak çevresinde yara, kabuklanma ve deri enfeksiyonu oluşturur.

  • Bu bölgelerde saç dökülmesi, kalınlaşma veya pigment değişimi oluşabilir.

  • Kronik tahriş sonrası kalıcı deri lezyonları gelişebilir.

f. Yayılım Riski

Tedavi edilmemiş kediler akarları evdeki diğer kedilere ve köpeklere bulaştırabilir.

  • Ortamın yeniden enfekte olması, hastalığın sürekli tekrarlamasına neden olur.

2. Prognoz (İyileşme Beklentisi)

Kulak uyuzu genellikle iyi prognozlu bir hastalıktır.

  • Erken tanı ve uygun ilaç tedavisiyle %100’e yakın iyileşme sağlanır.

  • Hafif vakalarda semptomlar 7–10 gün içinde kaybolur.

  • Ağır vakalarda tedavi süresi 1–2 ayı bulabilir, ancak çoğu tam iyileşir.

İyileşme sürecini etkileyen faktörler:

  • Hastalığın şiddeti ve süresi,

  • Sekonder enfeksiyon varlığı,

  • Kedinink bağışıklık durumu,

  • Ortamın hijyeni ve tekrar bulaşmanın önlenip önlenmediği.

Tedavi tamamlandıktan sonra veteriner kontrolü ile mikroskobik inceleme yapılmalı; akarların tamamen ortadan kalktığı doğrulanmalıdır.Kulak kanalı tamamen temizlenmiş, kızarıklık ve koku kaybolmuşsa kedi tam iyileşmiş kabul edilir.

3. Uzun Dönem Sonuçlar

Tedavi edilmeyen kronik vakalarda kalıcı işitme kaybı, baş eğikliği veya tekrarlayan dış kulak enfeksiyonları gelişebilir. Ancak doğru tedaviyle bu komplikasyonlar nadirdir.

Genel olarak Bombay kedisinden Scottish Fold’a, tüm ırklarda erken müdahale edildiğinde prognoz son derece olumludur.


Kedilerde Kulak Uyuzu Sonrası Evde Bakım ve Önleme Yöntemleri

Kulak uyuzu tedavisi tamamlandıktan sonra, parazitlerin tamamen ortadan kalktığından emin olunması kadar, yeniden bulaşmanın engellenmesi de önemlidir. Çünkü akarlar çevrede birkaç gün canlı kalabilir ve kediyi tekrar enfekte edebilir. Evde düzenli bakım ve hijyen, tedavinin kalıcılığını sağlar.

Aşağıda, tedavi sonrası dikkat edilmesi gereken bakım adımları ve koruyucu önlemler sıralanmıştır:

1. Kulak Hijyeninin Devam Ettirilmesi

Tedavi bittikten sonra bile kedinin kulakları haftada bir kez kontrol edilmelidir.

  • Kulak içi temiz, kuru ve kokusuz olmalıdır.

  • Veterinerin önerdiği kulak temizleme solüsyonlarıyla (örneğin klorheksidin, mineral yağ bazlı) nazik temizlik yapılabilir.

  • Pamuk çubuk kulak kanalına sokulmamalıdır; yalnızca dış kepçe kısmı temizlenmelidir.

Kediniz kulaklarına dokunulmasına tepki gösteriyorsa veya tekrar kaşınıyorsa, veteriner kontrolü önerilir.

2. Ortam ve Eşya Dezenfeksiyonu

Kulak uyuzu akarları ortamda 3–5 gün boyunca canlı kalabilir.

  • Kedi yatağı, battaniye, taşıma kutusu ve oyuncaklar sıcak suyla yıkanmalı ve tamamen kurutulmalıdır.

  • Koltuklar, halılar ve kedi temas ettiği yüzeyler elektrik süpürgesiyle temizlenmelidir.

  • Ortam, veteriner onaylı pire ve akar önleyici spreylerle dezenfekte edilebilir.

Evde birden fazla kedi varsa bu işlem tüm kedilerin bulunduğu odalarda yapılmalıdır.

3. Temaslı Hayvanların Korunması

Kulak uyuzu yüksek bulaşıcı olduğu için aynı evde yaşayan diğer kediler ve köpekler de kontrol edilmelidir.

  • Semptom göstermeseler bile koruyucu damla (Selamektin, Fipronil vb.) uygulanmalıdır.

  • Ortak kullanılan mama kabı, yatak veya oyuncaklar ayrılmalıdır.

4. Düzenli Parazit Koruma Programı

Kediler için dış parazit koruması sadece pire ve kene için değil, kulak akarları için de etkili olabilir.

  • Veteriner tarafından önerilen damlalar ayda bir uygulanmalıdır.

  • Bu uygulama kulak uyuzunun tekrar etmesini büyük oranda önler.

5. Bağışıklık Sisteminin Güçlendirilmesi

Zayıf bağışıklık sistemi, parazitlerin yeniden çoğalmasına zemin hazırlar.

  • Yüksek proteinli mama,

  • Vitamin E, çinko ve Omega-3 içeren destekler,

  • Stres faktörlerinden uzak bir yaşam ortamı kedinin direncini artırır.

6. Davranışsal Gözlem

Tedavi sonrası kedinin davranışları dikkatle izlenmelidir.

  • Baş sallama, kaşınma veya kulak kokusu yeniden başlarsa, nüks (tekrarlama) olasılığı yüksektir.

  • Bu durumda veteriner kontrolü geciktirilmemelidir.

7. Düzenli Veteriner Kontrolü

Tedavi sonrası 3–4 hafta içinde yeniden mikroskobik kontrol yapılmalıdır. Bu, akarların tamamen yok olduğundan emin olmanın tek kesin yoludur.Veteriner hekim ayrıca kulak zarının durumunu kontrol eder ve gerekirse koruyucu tedaviyi uzatır.

8. Doğal Önlemler (Veteriner Onayıyla)

Bazı doğal yaklaşımlar destekleyici olarak kullanılabilir, ancak yalnızca veteriner onayıyla:

  • Zeytinyağı veya hindistancevizi yağı, kulak kanalını nemlendirmede yardımcı olabilir.

  • Ancak doğrudan derin uygulama yapılmamalı; yalnızca dış kepçe kısmına az miktarda sürülmelidir.

Yanlış uygulama kulak zarına zarar verebilir, bu nedenle veterinerin yönlendirmesi önemlidir.

9. Çoklu Hayvan Evlerinde Ek Önlemler

Barınak, pansiyon veya çok sayıda kedinin yaşadığı evlerde uyuz salgını riski yüksektir.

  • Haftalık genel sağlık kontrolü yapılmalı.

  • Her kediye ayrı yatak, mama ve su kabı ayrılmalıdır.

  • Yeni gelen hayvanlar 14 gün karantinada gözlemlenmelidir.

Kulak uyuzu sonrası evde bakım ve düzenli parazit koruması, hastalığın tekrarlamasını büyük ölçüde önler.Bu uygulamalar sayesinde kedinin kulak sağlığı korunur, yaşam kalitesi artar ve ev ortamında bulaşma riski ortadan kalkar.


Kedilerde Kulak Uyuzunda Sahiplerin Sorumlulukları

Kulak uyuzu, tedavi edilmezse hızla yayılan ve ciddi komplikasyonlara neden olabilen bir paraziter hastalıktır. Bu nedenle kedinin iyileşme süreci yalnızca ilaçlara değil, sahibinin bilinçli tutumuna da bağlıdır. Kedi sahibi, hastalığın yönetiminde aktif rol üstlenmelidir.

Aşağıda, kulak uyuzu sürecinde sahiplerin dikkat etmesi gereken sorumluluklar detaylı olarak yer almaktadır:

1. Erken Belirtiyi Fark Etme Sorumluluğu

Sahip, kedinin davranışlarındaki küçük değişiklikleri yakalayabilmelidir.

  • Sürekli baş sallama, kulak kaşıma, kötü koku veya kahverengi tortu fark edildiğinde gecikmeden veterinere başvurulmalıdır.

  • “Kendiliğinden geçer” düşüncesi hastalığın ilerlemesine neden olur.

Erken fark edilen vakalarda tedavi süresi kısa, iyileşme oranı %100’e yakındır.

2. Veteriner Tedavisini Aksatmama

Veteriner hekim tarafından verilen ilaçlar belirtiler kaybolsa bile reçeteye uygun süre boyunca kullanılmalıdır.

  • Damlalar genellikle 7–10 gün arayla tekrarlanır.

  • Erken bırakılan tedavilerde akar yumurtaları canlı kalır ve birkaç hafta içinde hastalık yeniden başlar.

İlaçların aksatılmaması, parazitin yaşam döngüsünü kesintiye uğratır.

3. Diğer Hayvanları Koruma

Aynı evde birden fazla kedi veya köpek varsa, sahip tüm hayvanların muayenesini yaptırmalıdır.

  • Semptom göstermeseler bile profilaktik tedavi uygulanmalıdır.

  • Ortak kullanılan yatak, mama ve su kapları ayrılmalıdır.

Aksi takdirde akar döngüsü ev içinde sürekli devam eder.

4. Hijyen ve Ortam Temizliği

Sahip, kedinin yaşadığı alanı temiz tutmalıdır:

  • Haftada bir yatak, battaniye ve oyuncaklar yıkanmalı.

  • Ev düzenli süpürülmeli ve yüzeyler silinmelidir.

  • Kimyasal kokulu temizlik maddeleri kullanılmamalıdır; akar önleyici veteriner ürünleri tercih edilmelidir.

5. Tedavi Sonrası Takip

Tedavi tamamlandıktan sonra kedi mutlaka kontrol muayenesine götürülmelidir.

  • Veteriner hekim, mikroskobik inceleme ile akarların tamamen yok olduğunu doğrular.

  • Bu aşama atlanırsa, hastalık görünmeden tekrar ortaya çıkabilir.

Ayrıca kedinin kulakları haftada bir kontrol edilmelidir.

6. Bilinçsiz Ürün Kullanımından Kaçınma

Evde doğal veya insanlara yönelik ürünleri (alkol, sirke, zeytinyağı vb.) doğrudan kulağa uygulamak tehlikelidir.

  • Bu ürünler kulak zarına zarar verebilir veya tahrişi artırabilir.

  • Tedavi mutlaka veteriner onaylı ilaçlarla yapılmalıdır.

7. Bağışıklık ve Beslenme Desteği Sağlama

Kedinin bağışıklık sistemi güçlü olursa parazitler kolayca çoğalamaz.

  • Dengeli beslenme, yaş mama desteği, vitamin takviyesi ve yeterli su tüketimi sağlanmalıdır.

  • Stresli ortamlardan uzak tutulmalıdır.

8. Bilgilendirme ve Toplum Sağlığı Sorumluluğu

Kulak uyuzu, barınaklar veya sokak kedileri arasında hızla yayılabilir.

  • Sokak kedilerine temas eden sahipler, kendi kedilerini düzenli olarak kontrol etmelidir.

  • Tedavi edilen kediler bir süre diğer hayvanlarla temas etmemelidir.

Bu yaklaşım yalnızca kediyi değil, çevredeki diğer hayvanları da korur.

9. Eğitim ve Bilinçlenme

Sahip, hastalık hakkında bilgi sahibi olmalı ve aile bireylerini de bilgilendirmelidir.

  • Evde çocuklar varsa, kedinin kulaklarına dokunmamaları konusunda uyarılmalıdır.

  • “Uyuz” kelimesinin yanlış anlaşılması engellenmeli; bunun zoonotik (insana geçmeyen) bir tür olduğu açıklanmalıdır.

10. Süreklilik ve Koruyucu Rutin

Tedavi sonrası bile her ay düzenli dış parazit damlası uygulaması yapılmalıdır.Bu yalnızca kulak uyuzuna değil, pire, kene ve bit gibi diğer parazitlere karşı da koruma sağlar.

Sonuç olarak, kedilerde kulak uyuzunun tedavisinde en büyük sorumluluk veteriner kadar sahibine de düşer.Sahip bilinçli davranır, ilaçları düzenli uygular ve hijyeni korursa hastalık tamamen kontrol altına alınır ve tekrar etmez.


Kedilerde Kulak Uyuzu ile Benzer Hastalıkların Ayırıcı Tanısı

Kedilerde kulak uyuzu, dış kulakta kir, kötü koku ve kaşıntı gibi belirgin bulgularla ortaya çıksa da; benzer semptomlara neden olan başka hastalıklar da vardır. Bu nedenle veteriner hekimler kesin tanı koymadan önce ayırıcı tanı (differential diagnosis) yapar.

Aşağıda kulak uyuzuyla en sık karıştırılan hastalıklar ve aralarındaki farklar yer almaktadır:

1. Bakteriyel Otitis Externa (Dış Kulak Enfeksiyonu)

Benzerlik: Kaşıntı, kızarıklık, koku ve iltihap gibi semptomlar kulak uyuzuna çok benzer.Fark: Mikroskobik incelemede akarlar görülmez; bunun yerine bakteri kolonileri tespit edilir. Akıntı genellikle sarı-yeşil renklidir ve irinli yapıdadır.Tanı: Sitolojik muayene veya kültür testi ile bakteri türü belirlenir.

2. Mantar Enfeksiyonu (Malassezia otitis)

Benzerlik: Kaşıntı, kahverengimsi akıntı ve kötü koku bulunur.Fark: Mikroskop altında “fıçı” şeklinde maya hücreleri görülür. Akıntı daha yağlıdır ve kulak yüzeyi genellikle yapışkandır.Tanı: Kulak sürüntüsünün mikroskobik veya kültür analiziyle yapılır.

3. Alerjik Otitis (Atopik veya Gıda Alerjisine Bağlı)

Benzerlik: Kaşıntı ve kızarıklık vardır, özellikle her iki kulakta da.Fark: Akıntı yoktur veya çok azdır. Parazit saptanmaz. Kulak dışında yüz, boyun ve patilerde de kaşıntı görülür.Tanı: Parazit negatifliği ve sistematik alerji testleriyle doğrulanır.

4. Yabancı Cisim Kaynaklı Tahriş

Benzerlik: Ani kaşıntı, baş sallama ve ağrı olabilir.Fark: Tek kulakta görülür. Otoskopla incelendiğinde toz, ot parçası veya tohum benzeri cisim gözlemlenir.Tanı: Görsel muayene ve otoskopla doğrulama yapılır.

5. Kulak Tümörleri (Polip veya Neoplaziler)

Benzerlik: Kronik kulak akıntısı ve kötü koku olabilir.Fark: Akıntı genellikle tek kulaktan gelir. Mikroskopta parazit veya mantar görülmez. Kulak kanalında kitle hissedilir.Tanı: Otoskop, radyografi veya biyopsi ile kesinleştirilir.

6. Kulak Akarları Dışında Diğer Parazitler

Bazı nadir akar türleri (örneğin Notoedres cati veya Demodex cati) de kulak çevresinde lezyon oluşturabilir.Fark: Bu parazitler yalnızca kulakta değil, yüz ve boyun çevresinde de kabuklanma yapar.Tanı: Deri kazıntısı ve mikroskobik analiz ile ayırt edilir.

7. Travmatik veya Tahrişe Bağlı İltihap

Benzerlik: Kedinin aşırı kaşınması sonucu kulakta yaralar oluşabilir.Fark: Parazit veya enfeksiyon etkeni saptanmaz. Sorun genellikle kaşıma, alerjik reaksiyon veya kimyasal temastan kaynaklanır.Tanı: Fizik muayene ve laboratuvar testleriyle desteklenir.

8. Kısmi Parazit Temizliği (Yanlış Tedavi Sonrası)

Evde yanlış ilaç veya eksik damla kullanımı sonrası bazı akarların ölmesi, bazı yumurtaların kalmasıyla tablo karışabilir.Fark: Semptomlar azalır ama tam geçmez. Mikroskobide az sayıda canlı akar veya yumurta görülür.Tanı: Tekrarlanan mikroskobik inceleme ile kesinleşir.

Veterinerin Rolü

Ayırıcı tanı yapılmadan tedaviye başlanması, gereksiz ilaç kullanımına ve hastalığın kötüleşmesine yol açabilir.Bu nedenle veteriner hekim her zaman mikroskobik inceleme + sitolojik test kombinasyonunu kullanarak doğru tanıyı koymalıdır.

Sonuç olarak; kulak uyuzu birçok kulak hastalığıyla benzer semptomlar gösterse de, mikroskop altında akarların görülmesi tanıyı kesinleştirir.Ayırıcı tanı, tedavi süresini kısaltır, gereksiz antibiyotik kullanımını önler ve kedinin hızlı şekilde rahatlamasını sağlar.


Kedilerde ve Köpeklerde Kulak Uyuzu Arasındaki Farklar

Kulak uyuzu, hem kedilerde hem de köpeklerde en sık rastlanan paraziter kulak hastalıklarından biridir. Her iki türde de etken genellikle aynı akar türüdür (Otodectes cynotis). Ancak parazitin vücutta davranışı, hastalığın seyri ve tedaviye yanıtı iki türde bazı farklılıklar gösterir.

Aşağıdaki tablo, kediler ve köpeklerde kulak uyuzunun temel farklarını net şekilde özetlemektedir:

Kriter

Kedilerde Kulak Uyuzu

Köpeklerde Kulak Uyuzu

Etken Parazit

Genellikle Otodectes cynotis

Aynı akar türü (Otodectes cynotis)

Görülme Sıklığı

Özellikle yavru kedilerde ve sokak kedilerinde çok yaygındır.

Barınak köpeklerinde ve dış ortamda yaşayan bireylerde daha sık görülür.

Tutulum Alanı

Dış kulak kanalı ve çevresi; nadiren boyun ve baş bölgesine yayılır.

Dış kulak kanalı; bazen boyun, sırt veya kuyruk tabanına yayılabilir.

Belirtiler

Şiddetli kaşıntı, kahverengi-siyah tortu, baş sallama, koku.

Kaşıntı daha hafiftir; genellikle kulak çevresinde kızarıklık ve yağlı akıntı olur.

Klinik Şiddet

Daha agresif seyirli, kısa sürede kulak zarına kadar ilerleyebilir.

Daha yavaş ilerler, genellikle yüzeysel seyreder.

Bulaşıcılık

Çok yüksek; aynı evdeki tüm kedilere bulaşabilir.

Yüksek ama kedilere göre biraz daha sınırlıdır.

Sekonder Enfeksiyon Riski

Bakteriyel ve mantar enfeksiyonları sık görülür.

Daha az sıklıkta, ancak uzun süreli vakalarda oluşabilir.

Tedavi Süresi

Ortalama 3–4 hafta; ağır vakalarda 6 haftaya kadar uzayabilir.

Genellikle 2–3 hafta içinde iyileşme görülür.

İlaç Duyarlılığı

Akarisid ilaçlara iyi yanıt verir; ancak tekrar enfeksiyona yatkındır.

Aynı ilaçlara benzer şekilde yanıt verir; nüks oranı daha düşüktür.

Evcil Hayvanlar Arası Bulaşma

Köpeklere de bulaşabilir.

Kedilere bulaşma riski vardır ama daha düşüktür.

Ayırıcı Özellik

Kulak içi kalıntı “kahve telvesi” görünümündedir.

Kulak içi akıntı daha nemli ve yağlı yapıdadır.

Uzun Dönem Sonuç

Tedavi edilmezse işitme kaybı riski vardır.

Genellikle kalıcı hasar bırakmadan iyileşir.

Kediler ve Köpekler Arasındaki Fizyolojik Farklılıklar

Bu farkların nedeni, kulak yapısındaki anatomik farklılıklardır:

  • Kedilerde kulak kanalı daha dar ve dik açıdadır; bu da akarların sıkışmasına neden olur.

  • Köpeklerde kulak kanalı daha derin ve geniştir, bu yüzden iltihap daha yavaş gelişir.

Ayrıca kedilerde bağışıklık sistemi parazite karşı alerjik reaksiyona daha yatkındır; bu nedenle kaşıntı şiddeti daha fazladır.

Tedavideki Farklılıklar

Her iki türde de temel ilaç grupları aynıdır (Selamektin, Moksidectin, Fipronil, Ivermektin).Ancak dozaj ve uygulama sıklığı türlere göre değişir:

  • Kedilerde genellikle ense damlası tercih edilir.

  • Köpeklerde hem damla hem sprey formları kullanılabilir.

Veteriner hekim her iki türde de tedavi planını ağırlığa ve enfeksiyonun yayılımına göre düzenler.

Önemli Not: Ortak Yaşam Riski

Eğer aynı evde hem kedi hem köpek varsa, biri enfekte olduğunda diğeri de profilaktik (önleyici) tedavi görmelidir.Çünkü Otodectes cynotis kısa süreliğine türler arasında geçiş yapabilir. Bu, tekrar bulaşmanın en sık nedenidir.

Sonuç olarak, kedilerde kulak uyuzu genellikle daha hızlı ilerleyen, daha şiddetli kaşıntı oluşturan ve tekrarlama eğilimi yüksek bir hastalıkken; köpeklerde seyri daha yavaş ve kontrol altına alınması daha kolaydır.Yine de her iki tür için de erken teşhis ve ortak koruyucu tedavi en etkili yaklaşımdır.


Kedilerde Kulak Uyuzuna Yatkın Irklar

Kulak uyuzu her kedi ırkında görülebilir, ancak bazı ırklar kulak anatomisi, tüy yoğunluğu ve yaşam tarzı nedeniyle bu hastalığa daha yatkındır. Özellikle kulak kanalı dar, tüyleri yoğun veya dış ortamla teması fazla olan kedilerde risk artar.

Aşağıdaki tablo, kedilerde kulak uyuzuna yatkınlığı özetlemektedir:

Irk

Açıklama

Yatkınlık Düzeyi

Scottish Fold

Kıvrık kulak yapısı nedeniyle hava sirkülasyonu zayıftır. Nem ve parazit birikimi kolay olur.

Çok

Pers (İran Kedisi)

Uzun ve sık tüyleri kulak içini kaplayarak nem birikimine yol açar. Düzenli temizlik yapılmazsa parazitler kolay çoğalır.

Çok

British Shorthair

Kalın tüy yapısı ve düşük aktivite seviyesi nedeniyle kulak içi temizliği ihmal edilirse akar riski artar.

Orta

Maine Coon

Kulak içi tüyleri fazla ve geniş kulak kanalı nedeniyle toz birikimi olabilir.

Orta

Sphynx (Tüysüz Kedi)

Tüy koruması olmadığı için dış etkenlere duyarlıdır, ancak kulak temizliği düzenli yapılmazsa yağ birikimi akar gelişimine zemin hazırlar.

Orta

Oriental Shorthair

Geniş kulak kepçesi akarların dış ortamdan kolay girişine neden olur.

Orta

Van Kedisi

Sık yıkanan bir ırk olduğundan kulak kanalı ıslak kalabilir; bu da akarlar için uygun nem sağlar.

Orta

Bombay Kedisi

Kısa tüylü olmasına rağmen sıcak ortamları sevmesi, akarların yaşam döngüsünü destekleyebilir.

Az

Sarman (Orange Tabby)

Sokakta yaşayan bireylerde sık görülür; hijyenik olmayan koşullar bulaşmayı kolaylaştırır.

Orta

Tekir Kedi (Domestic Shorthair)

Sokak kökenli oldukları için dış parazitlerle teması fazladır. Düzenli bakım yapılmadığında sık enfekte olurlar.

Ço

Yatkınlığı Artıran Faktörler

Irk fark etmeksizin, aşağıdaki durumlar kulak uyuzu riskini artırır:

  • Yetersiz kulak temizliği

  • Kalabalık kedi ortamları

  • Dış mekâna çıkan veya sokakla teması olan kediler

  • Zayıf bağışıklık sistemi (yavru, yaşlı veya hasta kediler)

  • Sık banyo sonrası kulakların iyi kurutulmaması

Koruyucu Öneriler

  • Yatkın ırklarda kulaklar haftada bir kontrol edilmelidir.

  • Düzenli parazit damlası kullanımı (özellikle Selamektin, Fipronil, Moksidectin içerenler) önerilir.

  • Kulak içi nem kalmamalı, pamuk veya kağıt havluyla kurulanmalıdır.


Kedilerde Kulak Uyuzu Hakkında Yanlış Bilinenler

Kedilerde kulak uyuzu, yaygın görülmesi nedeniyle çoğu zaman yanlış anlaşılır veya evde yanlış yöntemlerle tedavi edilmeye çalışılır. Bu yanlış inanışlar hem hastalığın uzamasına hem de kalıcı işitme sorunlarına neden olabilir.Aşağıda kulak uyuzuyla ilgili en sık karşılaşılan yanlış bilgiler ve doğruları yer almaktadır:

1. “Kulak uyuzu sadece kirli kedilerde olur.”

Yanlış: Kulak uyuzu, hijyenle ilgili bir sorun değildir. Parazit bulaşması her tür ve ortamda görülebilir.✅ Doğru: Evde yaşayan, temiz ve bakımlı kediler bile başka bir enfekte hayvanla kısa süreli temas sonucu kulak uyuzu olabilir.

2. “Sadece bir kulağa bulaşır.”

Yanlış: Parazit genellikle her iki kulağı da etkiler.✅ Doğru: Belirtiler bazen bir kulakta daha belirgin olsa da, tedavi her iki kulakta da uygulanmalıdır.

3. “Kulak uyuzu kendi kendine geçer.”

Yanlış: Parazitler kedinin bağışıklık sistemiyle yok edilemez.✅ Doğru: Tedavi edilmezse akarlar çoğalır ve orta kulağa kadar ilerleyerek kalıcı hasar bırakabilir.

4. “Evde zeytinyağı damlatmak yeterlidir.”

Yanlış: Zeytinyağı akarları öldürmez, sadece geçici rahatlama sağlar.✅ Doğru: Uygun veteriner ilaçları (Selamektin, Moksidectin, Fipronil gibi) olmadan parazit tamamen yok edilemez. Ayrıca yağ, kulak zarına kaçarsa iltihap yapabilir.

5. “Kulak uyuzu insana bulaşır.”

Yanlış: Otodectes cynotis insan derisinde çoğalamaz.✅ Doğru: Nadiren geçici kaşıntı yapabilir, ancak insanlarda kalıcı enfeksiyon oluşturmaz. Yani zoonotik değildir.

6. “Kedim kulaklarını kaşımıyorsa kulak uyuzu yoktur.”

Yanlış: Bazı kediler erken evrede belirgin kaşıma davranışı göstermeyebilir.✅ Doğru: Parazit sayısı az olsa bile kulak içinde kahverengi-siyah tortu varsa kulak uyuzu ihtimali vardır.

7. “Evde başka kedi yoksa yeniden bulaşmaz.”

Yanlış: Akarlar çevrede 3–5 gün boyunca canlı kalabilir.✅ Doğru: Ortam temizliği yapılmazsa tek kedi bile kendi eşyalarından yeniden enfekte olabilir.

8. “Kulak damlasını bir kez damlatmak yeterlidir.”

Yanlış: Tek uygulama yumurtaları öldürmez.✅ Doğru: Tedavi, genellikle 7–10 gün aralıklarla en az 2–3 tekrar gerektirir. Bu, akar döngüsünü tamamen keser.

9. “Kedinin kulağı çok kötü kokuyorsa mutlaka uyuzdur.”

Yanlış: Koku yalnızca uyuzda değil, bakteriyel veya mantar enfeksiyonlarında da görülür.✅ Doğru: Tanı mikroskobik inceleme ile konur; koku tek başına belirleyici değildir.

10. “Kulak uyuzu ölümcül bir hastalıktır.”

Yanlış: Kulak uyuzu ölümcül değildir.✅ Doğru: Ancak tedavi edilmezse ciddi komplikasyonlar (orta kulak iltihabı, işitme kaybı, sinir hasarı) gelişebilir.

11. “Yalnızca yavru kedilerde görülür.”

Yanlış: Yetişkin ve yaşlı kediler de etkilenebilir.✅ Doğru: Bağışıklık sistemi güçlü olan yetişkinlerde semptomlar hafif olabilir ama bulaşma riski aynıdır.

12. “İlaç sonrası hemen iyileşir.”

Yanlış: Parazitler ölse bile iltihap ve tahrişin iyileşmesi zaman alır.✅ Doğru: Kaşıntı ve akıntı genellikle 1–2 hafta içinde azalır, tam iyileşme 3–4 hafta sürebilir.

13. “Kulak uyuzu sadece dış kulakta olur.”

Yanlış: Tedavi edilmezse orta kulağa ve sinir sistemine yayılabilir.✅ Doğru: Bu nedenle erken tanı ve doğru tedavi çok önemlidir.

14. “Kedi evde yaşıyorsa parazit bulaşmaz.”

Yanlış: Akarlar kısa süreli dış temasla bile bulaşabilir (örneğin veteriner kliniği, pansiyon, balkon).✅ Doğru: Düzenli parazit damlası koruyucu etki sağlar.

15. “İnsan ilaçları kedilerde de kullanılabilir.”

Yanlış: İnsanlar için üretilmiş kulak damlaları kedilerde toksik etki yapabilir.✅ Doğru: Tedavi yalnızca veteriner reçeteli ilaçlarla yapılmalıdır.

Kısacası, kedilerde kulak uyuzu sanıldığı kadar basit ama aynı zamanda yanlış yaklaşıldığında tehlikeli bir hastalıktır.Doğru bilgi, veteriner onayı ve düzenli bakım; kedinin konforunu geri kazandırır ve hastalığın tekrarını önler.


Kedilerde Kulak Uyuzu Sonrası Takip ve Kontrol Süreci

Kulak uyuzu tedavisi tamamlandıktan sonra, hastalığın tamamen ortadan kalktığından emin olmak için takip ve kontrol süreci en az tedavinin kendisi kadar önemlidir. Çünkü akarların yaşam döngüsü 21–28 gün sürer ve erken bitirilen tedavilerde yumurtadan çıkan yeni parazitler tekrar enfeksiyona neden olabilir.

Aşağıdaki adımlar, tedavi sonrası takip sürecinin doğru şekilde yönetilmesini sağlar:

1. İlk Kontrol (Tedaviden 7–10 Gün Sonra)

  • İlk kontrol genellikle ilaç uygulamasından bir hafta sonra yapılır.

  • Veteriner, kulak içini yeniden otoskopla inceler.

  • Gözle görülen kir, kabuk veya kızarıklık kalmadıysa tedaviye yanıt başlamış demektir.

  • Gerekirse ikinci doz ilaç (örneğin ense damlası veya kulak damlası) uygulanır.

Bu kontrol, kalan yumurtaların yeni akar oluşturmasını engeller.

2. Mikroskobik Yeniden Değerlendirme (2–3. Hafta)

  • Kulak içinden tekrar örnek alınır ve mikroskopta incelenir.

  • Canlı akar, yumurta veya larva görülmezse tedavi başarılı sayılır.

  • Eğer az sayıda parazit saptanırsa, tedavi bir 10 günlük döngü boyunca uzatılır.

Bu aşama, nüks riskini sıfırlamak için en kritik adımdır.

3. Klinik Belirtilerin İzlenmesi

Sahip, kedinin davranışlarını tedavi sonrasında da gözlemlemelidir:

  • Kulak kaşıma, baş sallama, kötü koku veya koyu kalıntı tekrar başladıysa enfeksiyon yeniden oluşuyor olabilir.

  • Kedinin huzursuzluğu veya iştahsızlığı gözlenirse veteriner kontrolü geciktirilmemelidir.

Genellikle 3–4 haftalık izlem süresi sonunda semptomlar tamamen kaybolur.

4. Ortam ve Temas Kontrolü

Aynı evdeki diğer kediler de gözlem altında tutulmalıdır.

  • Yeni kaşıntı veya kulak kirlenmesi fark edilirse, temaslı tedavi yapılmalıdır.

  • Eşyalar (yatak, battaniye, oyuncaklar) haftada bir yıkanmaya devam etmelidir.

Bu önlem, akarların çevreden yeniden bulaşmasını önler.

5. Koruyucu Tedavi Programının Başlatılması

İlk enfeksiyondan 1 ay sonra, koruyucu amaçlı aylık dış parazit damlası (Selamektin, Moksidectin, Fipronil vb.) uygulamasına başlanmalıdır.Bu uygulama hem kulak uyuzuna hem de pire, kene gibi diğer dış parazitlere karşı etkilidir.

6. Uzun Vadeli Takip (3–6 Aylık Periyotlar)

  • Yılda en az iki kez kulak kontrolü yapılması önerilir.

  • Yatkın ırklarda (Scottish Fold, Pers, British Shorthair) her 3 ayda bir kontrol uygun olur.

  • Özellikle yaz aylarında akar popülasyonu arttığı için bu dönemlerde dikkatli olunmalıdır.

7. Tekrar Bulaşmayı Önleme

  • Kedinin dış ortama çıkması minimuma indirilmeli.

  • Başka hayvanlarla temas sonrası kulaklar kontrol edilmelidir.

  • Evde yeni bir kedi sahiplendiğinde, ilk 2 hafta karantina süresi uygulanmalıdır.

8. Veteriner Onayıyla Tedavinin Sonlandırılması

Tedavinin tamamen sona erdiği, yalnızca veteriner onayıyla doğrulanmalıdır.

  • Mikroskobik incelemede parazit veya yumurta görülmemesi gerekir.

  • Kulak derisi pembe, temiz ve kokusuz hale geldiyse tedavi tamamlanmış kabul edilir.

9. Sahip Bilinci ve Eğitim

Sahiplerin kulak sağlığı konusunda bilinçlenmesi, uzun vadede en güçlü korunma yöntemidir.

  • Düzenli kontrol, erken fark edilme oranını artırır.

  • Gereksiz kulak temizliği yapılmamalı; aşırı temizlik doğal yağ dengesini bozar.

Sonuç olarak, kulak uyuzu tedavisinin başarısı tedavi sonrası takip disipliniyle doğru orantılıdır.Veteriner kontrolü, düzenli gözlem ve koruyucu damla uygulamaları, hastalığın tekrarlamasını önler ve kedinin yaşam konforunu tamamen geri kazandırır.


Sıkça Sorulan Sorular (Kedilerde Kulak Uyuzu Hakkında)

Kedilerde kulak uyuzu nedir?Kulak uyuzu, kedilerin kulak kanalında yaşayan mikroskobik parazitlerin neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. Bu parazitler deri döküntüleriyle beslenir ve şiddetli kaşıntı, iltihap, kötü koku gibi belirtiler oluşturur.

Kedilerde kulak uyuzu neden olur?Temel etken Otodectes cynotis isimli akar türüdür. Enfekte hayvanla temas, ortak yatak veya mama kabı kullanımı, zayıf bağışıklık ve hijyen eksikliği hastalığın başlıca nedenleridir.

Kulak uyuzu insana bulaşır mı?Hayır. Kulak uyuzuna neden olan akarlar insanda çoğalamaz. Nadiren geçici kaşıntı yapabilir ama insanlarda kalıcı enfeksiyon oluşturmaz.

Kedilerde kulak uyuzu ne kadar sürede iyileşir?Tedaviye erken başlanırsa genellikle 3–4 haftada tamamen iyileşir. Ağır veya kronik vakalarda bu süre 6 haftaya kadar uzayabilir.

Kulak uyuzu olan kedi nasıl anlaşılır?Kedi kulaklarını sürekli kaşır, başını sallar, kulak içinden kötü koku gelir ve koyu kahverengi tortular görülür. Bu tortular genellikle kahve telvesi görünümündedir.

Kulak uyuzu ölümcül müdür?Tek başına ölümcül değildir, ancak tedavi edilmezse orta kulağa yayılarak kalıcı işitme kaybı veya sinirsel komplikasyonlara neden olabilir.

Kedilerde kulak uyuzu bulaşıcı mı?Evet, oldukça bulaşıcıdır. Aynı evdeki diğer kedilere ve hatta köpeklere kolayca geçebilir. Bu yüzden temaslı hayvanlar da tedavi edilmelidir.

Kulak uyuzu tedavisi nasıl yapılır?Tedavi, veterinerin önerdiği akarisid etkili ilaçlarla yapılır. Genellikle ense damlası veya kulak damlası şeklindedir. Ek olarak kulak temizliği ve sekonder enfeksiyonların tedavisi gerekebilir.

Evde kulak uyuzu tedavi edilir mi?Evde geçici rahatlama sağlanabilir ancak kesin tedavi için veteriner muayenesi şarttır. Evde uygulanan yağlar veya sirke gibi maddeler kulak zarına zarar verebilir.

Kulak uyuzu kedinin işitmesini etkiler mi?Evet. Uzun süre tedavi edilmezse parazitler kulak zarına ulaşarak iltihap ve kalıcı işitme kaybına neden olabilir.

Kulak uyuzu olan kedinin kulağı nasıl temizlenir?Yalnızca veteriner onaylı kulak solüsyonları kullanılmalıdır. Pamuk çubuk kulak kanalına sokulmamalıdır. Dış kepçe nazikçe silinmelidir.

Kulak uyuzu tekrarlar mı?Evet, tedavi tam uygulanmaz veya ortam temizliği yapılmazsa hastalık tekrarlar. Bu nedenle kontrol muayenesi ve koruyucu damla kullanımı önemlidir.

Kulak uyuzu damlası ne kadar sürede etkisini gösterir?İlk damladan sonraki 3–5 gün içinde kaşıntı azalır, ancak tam iyileşme 3–4 hafta içinde olur. Yumurtalar için ikinci uygulama şarttır.

Kulak uyuzu olan kedinin eşyaları ne yapılmalı?Yatak, battaniye ve oyuncaklar sıcak suyla yıkanmalı, ortam süpürülmeli ve akar önleyici spreylerle dezenfekte edilmelidir.

Kulak uyuzu yalnızca yavru kedilerde mi olur?Hayır, her yaşta görülebilir. Ancak yavruların bağışıklığı zayıf olduğu için daha şiddetli seyreder.

Kulak uyuzu tedavisinde hangi ilaçlar kullanılır?Selamektin, Moksidectin, Ivermektin, Fipronil ve Doramektin içeren damlalar en sık kullanılan akarisid ilaçlardır. Ancak doz veteriner tarafından belirlenmelidir.

Kulak uyuzu ne kadar bulaşıcıdır?Bir kediden diğerine kısa süreli temasla bile bulaşabilir. Ortak kullanılan yatak ve fırçalar da bulaşma kaynağıdır.

Kulak uyuzu sonrası kedi banyo yapabilir mi?İyileşme sürecinde banyo önerilmez. Kulak içi tamamen kuruyana kadar su temasından kaçınılmalıdır.

Kulak uyuzu kedilerde koku yapar mı?Evet, kulak içindeki iltihap ve parazit artıkları kötü kokuya neden olur. Bu koku bakteriyel enfeksiyon varlığını da gösterebilir.

Kulak uyuzu diğer parazitlerle birlikte görülebilir mi?Evet. Özellikle pire veya mantar enfeksiyonlarıyla birlikte gelişebilir. Bu durumda kombine tedavi gerekir.

Kulak uyuzu tedavisinden sonra kontrol gerekir mi?Kesinlikle evet. Tedavi sonrası 3–4 hafta içinde veteriner kontrolü yapılmalı, mikroskobik olarak akarların yok olduğu doğrulanmalıdır.

Kulak uyuzu kedinin davranışlarını etkiler mi?Evet. Kaşıntı ve ağrı nedeniyle huysuzluk, uykusuzluk ve sosyal geri çekilme gözlenebilir. Tedavi sonrası bu davranışlar normale döner.

Kulak uyuzu dış ortama çıkan kedilerde neden daha sık görülür?Çünkü sokak kedileriyle temas ve hijyen eksikliği akar bulaşmasını kolaylaştırır. Evden dışarı çıkan kediler düzenli koruyucu damla kullanmalıdır.

Kulak uyuzu köpeklere geçer mi?Evet, Otodectes cynotis köpeklere de bulaşabilir. Aynı evdeki köpekler de koruyucu tedavi görmelidir.

Kulak uyuzu tamamen önlenebilir mi?Evet. Aylık dış parazit damlası uygulaması, düzenli kulak kontrolü ve temiz ortamla kulak uyuzu %95 oranında önlenebilir.


Sources

  • American Veterinary Medical Association (AVMA)

  • Cornell University College of Veterinary Medicine – Feline Health Center

  • Merck Veterinary Manual (Otodectes cynotis / Ear Mite Infestation)

  • The International Cat Care (iCatCare) – Feline Ear Disorders

  • Mersin Vetlife Veterinary Clinic – Haritada Aç: https://share.google/XPP6L1V6c1EnGP3Oc

Yorumlar


bottom of page