top of page

Kedilerde Hemogram (Kan Sayımı) Nedir? – Tüm Değerlerin Ayrıntılı Açıklaması

  • Yazarın fotoğrafı: VetSağlıkUzmanı
    VetSağlıkUzmanı
  • 4 gün önce
  • 14 dakikada okunur

Kedilerde Hemogram Nedir ve Ne İşe Yarar?

Hemogram (tam kan sayımı), kedilerde kanın hücresel bileşenlerini ölçen, en temel ve en önemli laboratuvar testlerinden biridir. Veteriner hekimlikte, kedinin genel sağlık durumunu değerlendirmek, hastalıkların erken teşhisini yapmak ve tedavi sürecini izlemek için sıklıkla uygulanır.

Bu testte kandaki kırmızı kan hücreleri (eritrositler), beyaz kan hücreleri (lökositler) ve trombositler (pıhtılaşmadan sorumlu hücreler) sayısal olarak ölçülür. Ayrıca hemoglobin düzeyi, hematokrit oranı ve her hücre tipinin alt parametreleri de değerlendirilir.

Bir hemogram sonucu, veteriner hekim için kedinin iç dünyasının bir röntgeni gibidir. Kan hücrelerinin sayısı, hacmi, dağılımı ve oranı; vücuttaki enfeksiyon, kansızlık, bağışıklık durumu veya stres tepkisi hakkında değerli ipuçları verir.

Hemogram genellikle şu durumlarda istenir:

  • Halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı,

  • Ateş, enfeksiyon veya iltihap şüphesi,

  • Cerrahi operasyon öncesi genel sağlık kontrolü,

  • Kronik hastalıkların (örneğin böbrek yetmezliği, diyabet, FIP) takibi,

  • Paraziter enfeksiyonlar veya kanda anemi şüphesi.

Kedilerde hemogramın avantajı, kısa sürede sonuç alınması ve birçok sistemi aynı anda değerlendirebilmesidir. Bu nedenle, rutin kontrollerde dahi hemogram testi yapılması kedinin genel sağlık takibi açısından oldukça değerlidir.


Kedilerde Hemogram (Kan Sayımı) Nedir? – Tüm Değerlerin Ayrıntılı Açıklaması

Kedilerde Hemogramda Hangi Değerler Ölçülür?

Kedi hemogramında ölçülen parametreler, üç ana kategoriye ayrılır:

  1. Beyaz kan hücreleri (WBC ve alt fraksiyonlar) – Bağışıklık sistemi ile ilgilidir.

  2. Kırmızı kan hücreleri (RBC, HGB, HCT, MCV, MCH, MCHC, RDW) – Oksijen taşıma kapasitesi ve kansızlık (anemi) değerlendirmesinde kullanılır.

  3. Trombositler (PLT, MPV, PDW, PCT, P-LCC, P-LCR) – Kanın pıhtılaşma mekanizması hakkında bilgi verir.

Ek olarak bazı hesaplamalı oranlar da değerlendirilir:

  • NLR (Nötrofil / Lenfosit oranı): Enfeksiyon veya stres varlığını gösterir.

  • PLR (Trombosit / Lenfosit oranı): Yangısal süreçlerde veya bazı tümör vakalarında bilgi sağlar.

Veteriner hekimler, bu parametrelerin birbirleriyle olan ilişkisini değerlendirerek sonuç yorumlar. Örneğin, WBC yüksekliği tek başına bir enfeksiyonu düşündürse de, lenfosit veya granülosit oranlarının yönü (artma ya da azalma) enfeksiyonun tipi hakkında ipucu verir.

Hemogram sonuçları, kedinin sağlık tablosunu mikroskobik düzeyde okunabilir hâle getirir. Dolayısıyla sadece bir sayı değil, kedinin içsel biyolojik dengesini temsil eden bir tablo olarak görülmelidir.

Kedilerde Hemogram (Kan Sayımı) Nedir? – Tüm Değerlerin Ayrıntılı Açıklaması

WBC (Beyaz Kan Hücresi) – Bağışıklık Sisteminin Aynası

WBC (White Blood Cell – beyaz kan hücresi), kedinin bağışıklık sisteminin en önemli göstergelerinden biridir. Bu hücreler vücudu enfeksiyonlara, bakterilere, virüslere ve yabancı maddelere karşı korur. Kedilerde WBC düzeyi, kanın mikroskobik savunma ordusunun ne kadar aktif çalıştığını gösterir.

Normal kedi WBC referans aralığı genellikle 5.0 – 12.0 x10⁹/L arasındadır.Bu aralığın üzerindeki veya altındaki sapmalar, çeşitli patolojik ya da fizyolojik durumları düşündürebilir:

WBC yüksekliği (Lökositoz)

  • Bakteriyel enfeksiyonlar: En sık sebeptir. Diş apsesi, yara enfeksiyonları, piyometra veya sistemik bakteriyel hastalıklar WBC’yi yükseltir.

  • Stres lökogramı: Kedilerde özellikle veteriner kliniğinde yaşanan stres, adrenalin ve kortizol artışıyla geçici WBC artışı yapabilir.

  • Yangısal hastalıklar: Kronik iltihaplar veya otoimmün hastalıklar da lökosit sayısını yükseltir.

  • Steroid etkisi: Kortizon türevi ilaçlar beyaz kan hücrelerinin dolaşımdaki sayısını artırabilir.

WBC düşüklüğü (Lökopeni)

  • Viral enfeksiyonlar: FIV, FeLV veya panlökopeni gibi viral hastalıklar WBC sayısını ciddi oranda düşürür.

  • Kemik iliği baskılanması: Toksik madde maruziyeti veya ilaç yan etkileri (örneğin kemoterapi) sonucu oluşabilir.

  • İleri enfeksiyon evresi: Enfeksiyonun erken döneminde WBC artar, ancak uzun sürerse rezerv tükenir ve WBC düşer.

WBC değeri tek başına bir teşhis aracı değildir. Lenfosit, nötrofil, monosit ve granülosit oranlarıyla birlikte değerlendirilmelidir.Örneğin, WBC yüksek ama lenfosit düşükse — bu stres kaynaklı olabilir. WBC ve granülosit birlikte yüksekse — büyük olasılıkla bakteriyel enfeksiyon vardır.

Sonuç olarak, WBC testi kedinin bağışıklık tepkisini ve organizmanın savunma kapasitesini ortaya koyar. Veteriner hekim bu veriyi diğer parametrelerle birleştirerek doğru tanıya ulaşır.


Lym# ve Lym% (Lenfositler) – Bağışıklığın Temel Hücreleri

Lenfositler, bağışıklık sisteminin omurgasını oluşturan özel beyaz kan hücreleridir. Hem spesifik bağışıklık (antikor üretimi) hem de viral hastalıklara karşı savunmada görev alırlar.Hemogramda Lym# (lenfosit sayısı) ve Lym% (lenfosit yüzdesi) değerleri ayrı ayrı değerlendirilir:

  • Lym#: Toplam lenfosit sayısını gösterir (x10⁹/L).

  • Lym%: Toplam beyaz kan hücrelerinin içindeki oranı temsil eder (%).

Kedilerde normal referans aralıkları:

  • Lym#: 1.3 – 5.8 x10⁹/L

  • Lym%: 25 – 62%

Lenfosit Yüksekliği (Lenfositoz)

  • Viral enfeksiyonlar: Özellikle erken dönem FIP, FeLV veya soğuk algınlığı benzeri viral durumlarda yükselir.

  • Kronik enfeksiyonlar: Uzun süren bağışıklık tepkilerinde lenfosit oranı artar.

  • Bağışıklık aktivasyonu: Alerjik reaksiyonlar, aşılama sonrası tepkilerde veya otoimmün süreçlerde görülebilir.

  • Genç kediler: Yavru kedilerde fizyolojik olarak lenfosit oranı yetişkinlere göre yüksektir.

Lenfosit Düşüklüğü (Lenfopeni)

  • Stres lökogramı: Kediler stres altındayken kortizol hormonu lenfositlerin dolaşımdan çekilmesine yol açar.

  • İleri bakteriyel enfeksiyon: Bağışıklık sisteminin baskılandığı durumlarda düşüş görülür.

  • Viral enfeksiyonların ilerlemiş evresi: FIV veya FeLV enfeksiyonları kemik iliğini etkilediğinde lenfosit sayısı azalır.

Lenfosit değerleri, WBC ile birlikte yorumlandığında oldukça anlamlıdır.Örneğin:

  • WBC yüksek, lenfosit düşük → stres veya akut bakteriyel enfeksiyon

  • WBC düşük, lenfosit düşük → kemik iliği baskılanması veya viral enfeksiyon

  • WBC normal, lenfosit yüksek → erken evre viral enfeksiyon veya bağışıklık aktivasyonu

Lenfositler, kedinin savunma sisteminin ne kadar güçlü çalıştığını gösterir. Bu nedenle Lym# ve Lym% değişimleri her zaman bağışıklık dengesiyle birlikte değerlendirilmelidir.


Mid# ve Mid% (Monosit, Eozinofil ve Bazofiller) – Bağışıklığın Derin Savunma Hücreleri

“Mid” terimi, hemogram analiz cihazlarında monosit, eozinofil ve bazofil hücrelerinin toplamını ifade eder. Bu hücreler “ara tip beyaz kan hücreleri” olarak adlandırılır çünkü lenfosit ve granülositlerden farklı, ancak onların arasında köprü görevinde olan immün hücrelerdir.

Kedilerde Mid# (mutlak değer) genellikle 0.06–2.04 x10⁹/L,Mid% (oran değeri) ise %1.1–17.2 aralığında kabul edilir.

Bu hücre grubu vücudun yangısal ve alerjik tepkilerinde, ayrıca doku yenilenmesinde kritik rol oynar.

Monositler (Savunmanın Temizlik Ekibi)

  • Görevleri, enfeksiyon bölgesine ulaşarak ölü hücreleri ve bakterileri fagosite etmektir (yani “yutarak” yok ederler).

  • Monosit yüksekliği (Monositoz): Kronik enfeksiyonlar, iyileşme dönemleri veya doku hasarları sonrası görülür.

  • Monosit düşüklüğü (Monositopeni): Genellikle klinik olarak anlamlı değildir, bazen stres lökogramında ortaya çıkar.

Eozinofiller (Alerji ve Parazit Belirteçleri)

  • Kedilerde eozinofil artışı genellikle alerjik reaksiyonlar (ör. polen, gıda, pire alerjisi) veya paraziter enfestasyonlar (özellikle iç parazitler) ile ilişkilidir.

  • Eozinofil yüksekliği (Eozinofili): Alerjiler, deri hastalıkları, astım, mide-bağırsak parazitleri.

  • Eozinofil düşüklüğü: Kortizol etkisi veya stres kaynaklı olabilir.

Bazofiller (Alerjik Tepkilerin Habercisi)

  • En az bulunan beyaz hücre tipidir. Histamin ve heparin salgılayarak alerjik tepkilerin başlamasında rol oynar.

  • Bazofil yüksekliği: Kronik alerjiler, parazitler veya lösemilerde görülebilir.

Mid parametresi, tek başına tanı koydurmaz ancak enfeksiyonun evresi, bağışıklık tepkisinin tipi ve alerjik/paraziter yükün varlığı hakkında dolaylı bilgi verir. Özellikle WBC ve Lym# ile birlikte değerlendirilmelidir.

Gran# ve Gran% (Granülositler) – Enfeksiyonun İlk Savunma Hattı

Granülositler, vücudun bakterilere karşı verdiği hızlı immün yanıtın askerleridir. Bu grup, nötrofiller, eozinofiller ve bazofillerin toplamını temsil eder, ancak hemogram cihazlarında çoğunlukla nötrofiller baskındır.

Kedilerde Gran# (mutlak sayı) genellikle 2.18–6.96 x10⁹/L,Gran% (oran değeri) ise %38–70 aralığındadır.

Granülositlerin Görevleri

  1. Nötrofiller: Bakterilere karşı ilk savunma hattıdır. Enfekte bölgeye ulaşır, patojenleri fagosite eder.

  2. Eozinofiller: Parazitlerle savaşır ve alerjik tepkileri kontrol eder.

  3. Bazofiller: Histamin salınımıyla inflamasyonun düzenlenmesine yardımcı olur.

Granülosit Yüksekliği (Granülositoz)

  • Bakteriyel enfeksiyon: En yaygın nedenidir. Kedide ateş, iştahsızlık veya halsizlik varsa bu bulguyla birlikte değerlendirilir.

  • Stres lökogramı: Kortizol artışı nötrofil sayısını geçici olarak yükseltebilir.

  • Steroid kullanımı: Benzer şekilde geçici artış oluşturabilir.

Granülosit Düşüklüğü (Granülositopeni)

  • Viral enfeksiyonlar (FeLV, FIV, Panlökopeni): Kemik iliğinde üretim azalır.

  • İleri enfeksiyon evreleri: Bağışıklık rezervi tükenmiş kedilerde granülosit düşer.

  • Kemoterapi veya toksik madde maruziyeti: Üretim baskılanmasıyla düşüş gözlenir.

Granülosit yüzdesinin değerlendirilmesinde Lym% değeriyle birlikte bakılır.Örneğin:

  • Gran% ↑, Lym% ↓ → Bakteriyel enfeksiyon veya stres yanıtı

  • Gran% ↓, Lym% ↑ → Viral enfeksiyon veya bağışıklık uyarısı

Sonuç olarak, Gran# ve Gran% kedinin bağışıklık sisteminde “aktif savaş” mı yoksa “iyileşme süreci” mi yaşandığını anlamada veteriner hekime doğrudan rehberlik eder.


NLR (Nötrofil / Lenfosit Oranı) – Enfeksiyon ve Stresin Dolaylı Göstergesi

NLR (Neutrophil to Lymphocyte Ratio), yani nötrofil/lenfosit oranı, kedilerde sistemik stres, enfeksiyon veya inflamasyonun dolaylı ama güçlü bir göstergesidir.Bu oran, hemogram cihazında nötrofil yüzdesinin lenfosit yüzdesine bölünmesiyle hesaplanır.

Kedilerde normal NLR aralığı genellikle 1.0 – 3.0 arasındadır.Ancak bu değer; yaş, stres düzeyi, mevcut enfeksiyon ve kullanılan ilaçlara göre değişiklik gösterebilir.

NLR’nin klinik önemi

  • Yüksek NLR (>3.0):

    • Bakteriyel enfeksiyonlar, akut stres veya kortizol artışı gibi durumlarda nötrofil oranı yükselirken lenfosit oranı düşer.

    • Bu tablo genellikle “stres lökogramı” olarak adlandırılır.

    • Ayrıca FIP (Feline Infectious Peritonitis) gibi sistemik inflamasyonlarda da NLR değeri yüksek seyreder.

  • Düşük NLR (<1.0):

    • Viral enfeksiyonlar, özellikle FeLV ve FIV gibi hastalıklar lenfosit sayısını artırırken nötrofilleri baskılayabilir.

    • Bu da oranın düşmesine neden olur.

    • Düşük NLR ayrıca bağışıklık sisteminin aktif lenfosit cevabı verdiği erken enfeksiyon evrelerinde de gözlenebilir.


NLR, klasik WBC ve Lym# değerlendirmelerine göre daha hızlı sistemik yanıt takibi sağlar. Özellikle tedavi sürecinde enfeksiyonun azaldığını veya stresin azaldığını görmek için kullanılır.Basit bir orandır ama kedininki gibi stres duyarlılığı yüksek türlerde çok anlamlı bilgiler verir.

PLR (Trombosit / Lenfosit Oranı) – Enflamasyon ve Kanser Takibinde Yeni Göstergeler

PLR (Platelet to Lymphocyte Ratio), yani trombosit/lenfosit oranı, özellikle son yıllarda veteriner iç hastalıklarında dikkat çeken yeni bir inflamasyon göstergesidir.Bu oran PLT (trombosit sayısı) değerinin Lym# (lenfosit sayısı) değerine bölünmesiyle hesaplanır.

Kedilerde ortalama PLR aralığı 50 – 100 civarındadır.Bu değerlerdeki sapmalar, vücuttaki inflamatuvar yükün veya bağışıklık dengesizliğinin bir göstergesi olabilir.

PLR’nin yüksek olduğu durumlar

  • Kronik inflamasyonlar: Uzun süreli yangı durumları veya otoimmün hastalıklarda PLR artar.

  • Stres ve kortizol etkisi: Lenfositler baskılanırken trombositler artabilir, bu da oranın yükselmesine yol açar.

  • Neoplaziler (tümörler): Son araştırmalar, bazı tümörlü kedilerde PLR’nin belirgin şekilde yüksek olduğunu göstermiştir.

  • FIP ve sistemik enfeksiyonlar: Trombositlerdeki reaktif artış nedeniyle PLR değeri yükselebilir.

PLR’nin düşük olduğu durumlar

  • Kemik iliği baskılanması: Trombosit üretimi azaldığında PLR düşer.

  • Akut viral enfeksiyonlar: Lenfosit artışı ve trombosit azalması kombinasyonu düşük PLR’ye neden olur.


PLR değeri tek başına tanı koydurmaz, ancak NLR ile birlikte yorumlandığında kedinin bağışıklık sisteminin baskı altında mı, yoksa reaktif mi olduğunu gösterir.Örneğin:

  • NLR yüksek + PLR yüksek → Sistemik stres veya bakteriyel enfeksiyon

  • NLR düşük + PLR düşük → Viral enfeksiyon veya bağışıklık aktivasyonu

PLR günümüzde “hemogramdan elde edilen ek bilgi” kategorisinde kabul edilse de, özellikle yangısal ve neoplastik (tümör) hastalıklarda giderek daha fazla kullanılmaktadır.

kedilerde hemogram

RBC (Kırmızı Kan Hücresi) – Oksijen Taşıyan Hücreler

RBC (Red Blood Cell – eritrosit), kedilerin vücudunda oksijen taşınmasından sorumlu hücrelerdir. Bu hücreler kemik iliğinde üretilir, kana salındıktan sonra dokulara oksijen taşır ve karbondioksiti akciğerlere geri getirir.

Kedilerde RBC değeri genellikle 5.0 – 10.0 x10⁶/µL aralığındadır. Bu değer, kanın hücresel yoğunluğunu ve oksijen taşıma kapasitesini yansıtır.

RBC yüksekliği (Eritrositoz)

  • Su kaybı (dehidratasyon): Vücut sıvı kaybettiğinde kan plazması azalır, hücre yoğunluğu artar.

  • Kronik hipoksi: Akciğer veya kalp hastalıklarında oksijen azaldığında, vücut daha fazla eritrosit üretir.

  • Polisitemi vera: Nadiren görülen bir durumdur; kemik iliği fazla sayıda eritrosit üretir.

RBC düşüklüğü (Eritropeni)

  • Anemi: Demir eksikliği, kronik kan kaybı veya kemik iliği bozuklukları RBC’yi azaltır.

  • Parazit enfeksiyonları: Özellikle hemobartonella (Mycoplasma haemofelis) gibi kan parazitleri eritrosit sayısını düşürür.

  • Kronik böbrek yetmezliği: Eritropoietin hormonunun azalması nedeniyle üretim yavaşlar.

RBC değeri, diğer kırmızı kan hücresi parametreleriyle (HGB, HCT, MCV, MCH, RDW) birlikte incelenir. Bu değerler birlikte değerlendirildiğinde aneminin tipi ve şiddeti belirlenir.

HGB (Hemoglobin) – Oksijenin Taşındığı Pigment

HGB (Hemoglobin), eritrositlerin içinde bulunan ve oksijeni bağlayarak dokulara taşıyan demir içeren proteindir. Kanın kırmızı rengini veren madde de hemoglobindir.

Kedilerde hemoglobin düzeyi genellikle 8 – 15 g/dL arasındadır.

HGB yüksekliği (Hemoglobinemia)

  • Dehidratasyon: Sıvı azalınca hemoglobin konsantrasyonu artar.

  • Polisitemi: RBC artışıyla birlikte hemoglobin düzeyi de yükselir.

  • Hipoksiye adaptasyon: Uzun süre oksijen yetersizliği olan kedilerde görülebilir.

HGB düşüklüğü (Hipoglobinemia veya Anemi)

  • Kan kaybı: Travma, ülser veya iç parazitler nedeniyle oluşabilir.

  • Beslenme bozuklukları: Demir, bakır veya B12 vitamini eksikliği.

  • Kemik iliği yetmezliği: Eritrosit üretimi azaldığında hemoglobin de düşer.

  • Kronik hastalık anemisi: Uzun süreli enfeksiyonlar veya böbrek hastalıkları sonucu ortaya çıkabilir.

HGB, eritrosit sayısıyla birlikte değerlendirildiğinde kanın oksijen taşıma kapasitesi hesaplanabilir. HGB düşüklüğü kedilerde halsizlik, solgunluk ve çabuk yorulma belirtileriyle kendini gösterebilir.


HCT (Hematokrit) – Kanın Hücresel Yoğunluğu

HCT (Hematokrit), kanda hücresel elemanların (özellikle eritrositlerin) toplam hacminin plazma hacmine oranını ifade eder. Başka bir deyişle, kanın ne kadarının hücrelerden, ne kadarının sıvıdan oluştuğunu gösterir.

Kedilerde hematokrit değeri genellikle %30 – 45 aralığındadır. Bu değer, anemi veya dehidratasyon gibi durumların değerlendirilmesinde temel parametrelerden biridir.

Hematokrit yüksekliği (Hemokonsantrasyon)

  • Su kaybı (dehidratasyon): Plazma hacmi azaldığında hücre oranı göreceli olarak artar.

  • Polisitemi: Eritrosit üretimindeki artış hematokriti yükseltir.

  • Hipoksiye yanıt: Düşük oksijen ortamlarında vücut daha fazla eritrosit üretir.

Hematokrit düşüklüğü

  • Anemi: Eritrosit sayısındaki azalma hematokritin düşmesine neden olur.

  • Kronik hastalıklar: Uzun süren enfeksiyonlar veya böbrek yetmezliği gibi durumlar eritropoietin üretimini azaltır.

  • Kan kaybı: Travma, iç kanama veya parazit kaynaklı kayıplar sonucu düşer.

Hematokrit değeri RBC ve HGB ile birlikte yorumlanır. Bu üç parametre birlikte kanın oksijen taşıma kapasitesi ve hücresel yoğunluğu hakkında tam bir tablo oluşturur.

MCV (Ortalama Eritrosit Hacmi) – Eritrosit Boyutunu Belirleyen Ölçüm

MCV (Mean Corpuscular Volume), eritrositlerin ortalama hacmini ölçer. Bu parametre, aneminin nedenini belirlemede kritik öneme sahiptir çünkü eritrositlerin boyutundaki değişiklikler farklı anemi tiplerini gösterir.

Kedilerde normal MCV değeri 39 – 55 fL aralığındadır.

MCV yüksekliği (Makrositer Anemi)

  • B12 vitamini veya folik asit eksikliği: Hücre bölünmesi yavaşlar, eritrositler normalden daha büyük hale gelir.

  • Kemik iliği yenilenmesi: Yeni eritrositlerin üretiminde geçici hacim artışı görülebilir.

  • Hemolitik anemiler: Eski hücrelerin yıkılıp genç eritrositlerin kana salınması sonucu MCV yükselir.

MCV düşüklüğü (Mikrositer Anemi)

  • Demir eksikliği: Hemoglobin sentezi yetersiz olduğunda hücreler daha küçük ve zayıf oluşur.

  • Kronik hastalık anemisi: Uzun süreli enflamasyon MCV’yi düşürebilir.

MCV değeri, aneminin morfolojik sınıflandırmasında kullanılır:

  • Makrositer normokromik: Yenileyici veya beslenme kaynaklı anemiler.

  • Mikrositer hipokromik: Demir eksikliği anemisi.

  • Normositer normokromik: Akut kan kaybı veya kronik hastalık anemileri.


MCH ve MCHC (Eritrositlerdeki Hemoglobin Yoğunluğu)

MCH (Mean Corpuscular Hemoglobin), tek bir eritrositin taşıdığı ortalama hemoglobin miktarını ifade eder.MCHC (Mean Corpuscular Hemoglobin Concentration) ise eritrositlerin içindeki hemoglobinin yoğunluğunu gösterir.

Bu iki parametre birlikte değerlendirildiğinde, eritrositlerin oksijen taşıma kapasitesi ve hemoglobin dağılımı hakkında bilgi verir.

Kedilerde ortalama referans aralıkları:

  • MCH: 12–17 pg

  • MCHC: 30–36 g/dL

MCH veya MCHC yüksekliği (Hiperkromi)

  • Plazma su oranının azalması sonucu hemoglobin konsantrasyonu artabilir.

  • Eritrositlerin boyutuna oranla hemoglobin miktarı fazladır.

MCH veya MCHC düşüklüğü (Hipokromi)

  • Hemoglobin sentezinin yetersiz olduğu anemilerde görülür.

  • Demir eksikliği, kronik kan kaybı veya yetersiz beslenme neden olabilir.

MCH ve MCHC değerleri genellikle MCV ile birlikte değerlendirilir; bu kombinasyon eritrositlerin hem hacimsel hem de renk yoğunluğu özelliklerini tanımlar.

RDW-CV ve RDW-SD (Eritrosit Boyut Farklılıkları)

RDW (Red Cell Distribution Width), eritrositlerin boyutlarındaki değişkenliği ölçer.İki farklı gösterim kullanılır:

  • RDW-CV (%): Ortalama hücre hacmine göre değişim oranını ifade eder.

  • RDW-SD (fL): Eritrosit boyutlarının mutlak dağılım genişliğini belirtir.

Kedilerde normal değer aralıkları:

  • RDW-CV: %14 – 20

  • RDW-SD: 35 – 45 fL

RDW yüksekliği (Anizositoz)

  • Eritrositler arasında belirgin boyut farkı vardır.

  • Yenileyici anemilerde, kemik iliği yeni hücreleri kana saldığında artış görülebilir.

  • Demir veya B12 vitamini eksikliğine bağlı anemilerde hücreler düzensiz boyutlarda üretilir.

RDW düşüklüğü

  • Eritrositlerin boyutlarının homojen olduğu durumlarda görülür.

  • Klinik olarak genellikle normal kabul edilir.

RDW, eritrosit popülasyonundaki heterojenliği gösteren bir parametredir ve anemi tiplerinin ayrımında kullanılır.


PLT (Trombositler) – Pıhtılaşmanın Temel Hücreleri

PLT (Platelet), kanın pıhtılaşmasını sağlayan hücre bileşenidir. Trombositler kemik iliğinde megakaryosit adı verilen büyük hücrelerden koparak kana karışır ve kanama kontrolünde görev alır.

Kedilerde normal PLT değeri genellikle 300–800 x10³/µL aralığındadır.

PLT yüksekliği (Trombositoz)

  • Vücuttaki yangısal süreçlerde veya enfeksiyonlarda trombosit üretimi artar.

  • Kronik kan kaybı sonrasında kemik iliği daha fazla trombosit oluşturabilir.

  • Stres veya steroid etkisiyle geçici trombositoz gözlenebilir.

PLT düşüklüğü (Trombositopeni)

  • İmmün aracılı trombosit yıkımı sonucunda trombosit sayısı azalabilir.

  • Şiddetli enfeksiyonlar veya viral hastalıklar trombosit üretimini baskılar.

  • Kanama bozuklukları, toksik maddeler ve bazı ilaçlar da trombositopeniye yol açabilir.

PLT değeri, kedilerde pıhtılaşma kapasitesinin değerlendirilmesinde temel parametrelerden biridir.

MPV (Ortalama Trombosit Hacmi) – Trombosit Boyutunun Ölçümü

MPV (Mean Platelet Volume), trombositlerin ortalama hacmini gösterir. Bu değer, trombositlerin üretim hızını ve aktivite düzeyini yansıtır.

Kedilerde MPV değeri ortalama 9–12 fL aralığındadır.

MPV yüksekliği

  • Yeni üretilen trombositlerin daha büyük olması nedeniyle yükselir.

  • Trombosit tüketiminin arttığı durumlarda kemik iliği büyük ve genç trombositler üretir.

MPV düşüklüğü

  • Kemik iliği üretim hızının azaldığı durumlarda gözlenir.

  • Uzun süredir devam eden hastalıklarda trombositler daha küçük ve yaşlı hale gelir.

MPV, PLT değeri ile birlikte pıhtılaşma sürecinin aktif veya baskılanmış olup olmadığını anlamaya yardımcı olur.


PDW-CV ve PDW-SD (Trombosit Dağılım Genişliği)

PDW (Platelet Distribution Width), trombositlerin boyutlarındaki değişkenliği ölçer. İki farklı biçimde ifade edilir:

  • PDW-CV (%): Ortalama trombosit hacmine göre boyut değişiminin yüzdesini gösterir.

  • PDW-SD (fL): Trombositlerin dağılım genişliğini mutlak değer olarak belirtir.

Kedilerde ortalama referans aralıkları:

  • PDW-CV: %15 – 25

  • PDW-SD: 7 – 11 fL

PDW yüksekliği (Trombosit anizositozu)

  • Trombosit popülasyonunda farklı boyutlarda hücrelerin bulunduğunu gösterir.

  • Yeni ve eski trombositlerin aynı anda dolaşımda olduğu durumlarda artar.

  • Kronik yangısal süreçlerde veya rejeneratif trombosit üretiminde yükselme görülebilir.

PDW düşüklüğü

  • Trombositlerin boyutlarının homojen olduğunu gösterir.

  • Üretim sabit olduğunda veya kemik iliği aktivitesi düşükken gözlenebilir.

PDW, trombositlerin olgunluk ve üretim dinamikleri hakkında bilgi veren yardımcı bir parametredir.

PCT (Trombosit Kütlesi)

PCT (Plateletcrit), toplam trombosit hacminin kanın toplam hacmine oranıdır. Bu değer, hematokritin eritrositler için yaptığı işlevin trombositler için eşdeğeridir.

Kedilerde PCT değeri genellikle 0.17 – 0.35% aralığındadır.

PCT yüksekliği

  • Trombosit sayısı veya hacmindeki artışla birlikte yükselir.

  • Aktif trombosit üretimi ve pıhtılaşma eğiliminin arttığı durumlarda görülebilir.

PCT düşüklüğü

  • Trombositopeni veya trombosit üretiminin azaldığı durumlarda düşer.

  • Aşırı kan kaybı veya kemik iliği baskılanması PCT değerini azaltabilir.

PCT, kanın pıhtılaşma kapasitesiyle ilgili genel bir fikir veren toplu trombosit göstergesidir.


P-LCC ve P-LCR (Büyük Trombositlerin Klinik Önemi)

P-LCC (Platelet Large Cell Count) ve P-LCR (Platelet Large Cell Ratio), kandaki büyük hacimli trombositlerin sayısını ve oranını ifade eder.Bu parametreler trombositlerin olgunluk düzeyini ve kemik iliği üretim hızını yansıtır.

  • P-LCC: Büyük trombositlerin mutlak sayısını (x10³/µL) gösterir.

  • P-LCR: Büyük trombositlerin toplam trombosit popülasyonuna oranını (%) belirtir.

Kedilerde ortalama referans değerleri:

  • P-LCC: 30–100 x10³/µL

  • P-LCR: %25–45

P-LCC veya P-LCR yüksekliği

  • Kemik iliği yeni trombosit üretimini artırdığında genç, büyük trombositler kana geçer.

  • Bu durum genellikle reaktif trombosit üretimi ile ilişkilidir.

P-LCC veya P-LCR düşüklüğü

  • Trombosit üretiminin azaldığı veya olgun trombositlerin baskın olduğu durumlarda görülür.

  • Uzun süreli hastalıklar, kemik iliği baskılanması veya üretim hızının yavaşlaması bu parametreleri düşürebilir.

P-LCC ve P-LCR değerleri, trombosit serisinin değerlendirilmesinde PLT ve MPV ile birlikte ele alınır.

Kedi Hemogram Sonuçlarını Değerlendirirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Hemogram sonuçlarının değerlendirilmesi, tek bir parametreye bakılarak yapılmaz.Kan hücreleri birbiriyle ilişkili bir sistem içinde çalıştığından, her değer diğerleriyle birlikte yorumlanmalıdır.

Dikkat edilmesi gereken temel noktalar şunlardır:

  • WBC ve alt fraksiyonlar bağışıklık yanıtının tipini (bakteriyel, viral, paraziter) yansıtır.

  • RBC, HGB, HCT oksijen taşıma kapasitesi ve anemi varlığını gösterir.

  • MCV, MCH, MCHC, RDW eritrositlerin hacimsel ve içeriksel özelliklerini tanımlar.

  • PLT ve trombosit parametreleri (MPV, PDW, PCT, P-LCC, P-LCR) pıhtılaşma sürecinin genel durumunu yansıtır.

  • NLR ve PLR gibi oranlar ise sistemik stres ve yangısal aktivite hakkında dolaylı bilgi sağlar.

Sonuçların yorumlanmasında laboratuvar referans aralıklarının yanı sıra kedinin yaşı, hidrasyon düzeyi, beslenme alışkanlıkları ve mevcut klinik durumu da dikkate alınmalıdır.

kedilerde hemogram

Veteriner Hekim Ne Zaman Hemogram İster?

Hemogram, kedilerde çok yönlü bir tanı ve takip aracıdır. Hemen her klinik durumda, özellikle genel sağlık değerlendirmesi gereken zamanlarda tercih edilir.

Aşağıda hemogramın en sık istendiği durumlar yer alır:

1. Rutin kontroller

Sağlıklı görünen kedilerde bile yılda en az bir kez hemogram yapılması, gizli seyreden hastalıkların erken saptanmasına yardımcı olur.

2. Operasyon öncesi hazırlık

Cerrahi girişimlerden önce anesteziye uygunluk değerlendirilirken hemogram mutlaka yapılır. Bu testle olası enfeksiyon, anemi veya pıhtılaşma sorunları tespit edilir.

3. Enfeksiyon şüphesi

Ateş, halsizlik, iştahsızlık veya kilo kaybı gibi belirtiler varlığında, enfeksiyonun tipi ve şiddeti hakkında bilgi almak için uygulanır.

4. Kronik hastalıkların takibi

Böbrek, karaciğer, tiroid veya diyabet gibi hastalıklarda tedavi yanıtını ve kemik iliği aktivitesini izlemek için hemogram tekrarlanır.

5. Paraziter hastalıklar ve anemi

Dış veya iç parazit kaynaklı kansızlık durumlarında eritrosit ve hemoglobin değerleri değerlendirilir.

6. Genel halsizlik ve iştahsızlık

Nedeni belli olmayan halsizlik, zayıflama veya renk solgunluğu şikayetlerinde, ilk başvurulan laboratuvar testlerinden biridir.

7. Travma ve kan kaybı

Kanama miktarını ve vücudun yanıtını belirlemek için hemogram yapılır.

Hemogram, kısa sürede sonuç veren ve çok sayıda sistem hakkında bilgi sağlayan temel testtir. Düzenli olarak yapılması, kedinin sağlık geçmişi açısından da önemli bir kayıt oluşturur.


Sonuç: Hemogram Değerleri Kedinizin Sağlığının Sessiz Göstergesi

Kedi hemogramı, kedinin içsel sağlık durumunu anlamanın en güvenilir laboratuvar yollarından biridir.Bu test sayesinde kan hücrelerinin sayısı, büyüklüğü, oranı ve içerikleri ölçülerek bağışıklık sistemi, dolaşım, pıhtılaşma ve oksijen taşıma kapasitesi hakkında kapsamlı bilgi elde edilir.

Her parametre, vücuttaki farklı bir sistemi temsil eder.Beyaz kan hücreleri enfeksiyon ve bağışıklık yanıtını; kırmızı kan hücreleri oksijen taşıma etkinliğini; trombositler ise kanın pıhtılaşma gücünü yansıtır.Oranlar (NLR, PLR) ve hacim değerleri (MCV, MPV, RDW gibi) bu sistemlerin birbiriyle etkileşimini daha net ortaya koyar.

Hemogram sonuçlarının düzenli aralıklarla izlenmesi, yalnızca hastalıkların erken teşhisini değil, aynı zamanda tedavi süreçlerinin etkinliğini değerlendirmeyi de mümkün kılar.Sağlıklı bir kedinin hemogram verileri, gelecekteki olası sapmalar için referans oluşturur.

Sonuç olarak, hemogram kedilerde sağlığın sessiz ama en güvenilir dili olarak kabul edilir. Düzenli yapılması, kedinin yaşam kalitesini ve yaşam süresini doğrudan etkileyen önemli bir adımdır.


Sıkça Sorulan Sorular (SSS) – Kedilerde Hemogram

Kedilerde hemogram nedir?

Hemogram, kedinin kanındaki hücrelerin sayı, oran ve içerik bakımından analiz edildiği bir testtir. Bu sayede enfeksiyon, anemi, bağışıklık durumu ve pıhtılaşma sistemi hakkında bilgi elde edilir.

Kedi hemogramı hangi durumlarda yapılır?

Halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, solgunluk, ateş veya operasyon öncesi değerlendirmelerde uygulanır. Ayrıca kronik hastalık takibinde de sık kullanılır.

Kedilerde hemogram aç karnına mı yapılır?

Evet. Kan örneği alınmadan 8–10 saat önce kedinin beslenmemesi önerilir. Açlık durumu testin doğruluğunu artırır ve serumun lipemik olmasını önler.

Hemogram testinde hangi değerler ölçülür?

Beyaz kan hücreleri (WBC, Lym, Mid, Gran), kırmızı kan hücreleri (RBC, HGB, HCT, MCV, MCH, MCHC, RDW) ve trombositler (PLT, MPV, PDW, PCT) ölçülür.

Hemogram sonuçlarıyla hangi hastalıklar anlaşılır?

Anemi, enfeksiyonlar, yangısal hastalıklar, paraziter enfestasyonlar, bağışıklık sistemi bozuklukları ve pıhtılaşma sorunları tespit edilebilir.

Kedilerde WBC neden yükselir?

Bakteriyel enfeksiyonlar, yangısal süreçler veya stres hormonlarının artışı beyaz kan hücrelerinin yükselmesine neden olabilir.

Kedilerde lenfosit düşüklüğü ne anlama gelir?

Lenfositlerin azalması, stres veya viral enfeksiyonların ilerlemiş evresiyle ilişkili olabilir.

Kedi hemogramında RBC düşükse ne olur?

Bu durum anemi göstergesidir. Kan kaybı, demir eksikliği, kronik hastalık veya paraziter enfeksiyonlar RBC düşüklüğüne neden olabilir.

Kedilerde hemoglobin (HGB) düşüklüğü neden olur?

Anemi, beslenme bozukluğu, kronik kan kaybı veya kemik iliği hastalıklarında hemoglobin değeri düşer.

MCV nedir, neden önemlidir?

MCV eritrositlerin ortalama hacmini gösterir. Hücrelerin büyük veya küçük olması, aneminin tipini belirlemede kullanılır.

MCH ve MCHC farkı nedir?

MCH tek hücredeki ortalama hemoglobin miktarını, MCHC ise eritrositlerin içindeki hemoglobin yoğunluğunu gösterir.

RDW yüksekse ne olur?

Eritrosit boyutlarında farklılık olduğu anlamına gelir. Yenileyici anemilerde veya beslenme eksikliklerinde artar.

Kedilerde trombosit düşüklüğü neye bağlıdır?

Trombositopeni, bağışıklık aracılı yıkım, enfeksiyon veya kemik iliği baskılanması sonucu gelişebilir.

Kedi hemogramında MPV değeri neyi gösterir?

MPV, trombositlerin ortalama boyutunu gösterir. Büyük trombositler kemik iliği tarafından yeni üretilmiş hücrelerdir.

PCT nedir?

PCT, kanın toplam trombosit hacmini gösterir. Pıhtılaşma kapasitesinin toplu değerlendirmesinde kullanılır.

NLR oranı ne işe yarar?

Nötrofil/lenfosit oranı enfeksiyon, stres veya yangısal süreçlerde bağışıklık dengesini değerlendirir.

PLR oranı neyi ifade eder?

Trombosit/lenfosit oranı, kronik inflamasyon ve sistemik yangı durumlarını takipte kullanılır.

Kedilerde hemogram sonuçları ne kadar sürede çıkar?

Genellikle 15–30 dakika içinde sonuç alınır. Otomatik hematoloji analizörleri hızlı ve güvenilir sonuç verir.

Hemogram testi kediler için zararlı mı?

Hayır. Basit bir kan örneği alınmasıyla yapılır ve hiçbir şekilde zarar vermez.

Kedilerde yüksek hematokrit ne anlama gelir?

Hematokritin artışı genellikle sıvı kaybı (dehidratasyon) veya fazla eritrosit üretimiyle ilişkilidir.

Kedi hemogramı kaç TL’dir?

Klinikten kliniğe değişmekle birlikte Türkiye’de ortalama fiyat 400–800 TL arasındadır.

Kedi hemogramı ne sıklıkla yapılmalıdır?

Sağlıklı kedilerde yılda bir, kronik hastalığı olanlarda veya tedavi sürecinde ise daha sık yapılması önerilir.

Kedilerde kan örneği hangi damardan alınır?

Genellikle ön bacak (cephalic ven) veya arka bacak (saphenous ven) damarından kan alınır.

Kedilerde hemogram normal olsa bile hastalık olabilir mi?

Evet. Bazı hastalıklar erken evrede hemogramda belirgin değişiklik yapmayabilir. Gerekirse biyokimya veya ileri testlerle değerlendirme yapılır.

Kedilerde hemogram yapılmadan ilaç verilmesi doğru mu?

Hayır. Kan tahlili yapılmadan ilaç kullanımı yanlış teşhis ve uygunsuz tedaviye yol açabilir.

Kedilerde hemogram sonuçlarını kim yorumlar?

Sonuçlar yalnızca veteriner hekim tarafından klinik muayene ve belirtilerle birlikte değerlendirilir.


Sources

  • American Veterinary Medical Association (AVMA)

  • Cornell University College of Veterinary Medicine

  • IDEXX Laboratories – Veterinary Hematology Reference Guide

  • Royal Veterinary College (RVC) – Clinical Pathology Department

  • Mersin Vetlife Veterinary Clinic – Haritada Aç: https://share.google/XPP6L1V6c1EnGP3Oc



Yorumlar


bottom of page