Kedilerde Göz Akıntısı ve Göz Hastalıkları: Evde Bakım Rehberi
- VetSağlıkUzmanı

- 23 de nov.
- 18 min de leitura
Kedilerde Göz Hastalıklarının Kökeni ve Temel Mekanizmaları
Kedilerde göz sağlığı, vücudun genel durumuyla doğrudan bağlantılıdır ve gözlerde gelişen akıntı, kızarıklık, sulanma veya ışığa duyarlılık gibi belirtiler çoğu zaman yalnızca lokal bir problemin değil, sistemik hastalıkların da erken uyarı işaretidir. Kedilerin göz yapısı oldukça hassastır ve kornea, konjonktiva, göz kapağı dokuları, gözyaşı bezi ve gözyaşı kanalları uyum içinde çalışarak gözü dış etkenlere karşı korur. Bu yapıların herhangi birinde meydana gelen bozulma, göz akıntısına veya hastalıklara yol açabilir.
Göz hastalıklarının kökeni üç temel mekanizmaya dayanır: enfeksiyonlar, inflamasyon (iltihap) ve gözyaşı üretimindeki bozukluklar. Enfeksiyonlar genellikle bakteriyel, viral veya mantar kaynaklı olabilir. Özellikle kedilerde sık görülen Herpes virüsü ve Calicivirus, göz yüzeyinde tahriş ve konjonktivit oluşturarak akıntıya yol açar. Bu virüsler, stres veya bağışıklık zayıflığı dönemlerinde yeniden aktive olarak göz semptomlarını tekrarlatabilir.
İltihabi süreçler ise genellikle alerjiler, çevresel irritanlar, göz kapaklarının yapısal bozuklukları veya gözyaşı bileşimindeki değişiklikler sonucu ortaya çıkar. Kedinin gözüne kaçan toz, parfüm kokusu, deterjan buharı veya rüzgâr bile göz yüzeyinde tahrişe neden olarak akıntıyı tetikleyebilir. Bazı kedilerde göz kapağı içe dönerek kirpiklerin korneaya temas ettiği “entropion” adı verilen bir durum gelişir ve bu, hem ağrı hem de sürekli sulanma ile sonuçlanır.
Gözyaşı üretimindeki dengesizlikler de göz akıntısı mekanizmalarının önemli bir parçasıdır. Normalde gözyaşı, göz yüzeyini nemlendirir ve mikropların uzaklaştırılmasına yardımcı olur. Ancak üretimin azalması (kuru göz sendromu) veya artması (iritasyon veya yabancı cisim varlığı) göz akıntısının türünü ve yoğunluğunu değiştirir. Kuru gözde akıntı daha kalın ve yoğun olurken, irritasyon durumunda berrak ve sulu bir akıntı görülür.
Kediler ağrılarını ve rahatsızlıklarını saklama konusunda başarılı olduğundan göz hastalıkları çoğu zaman sessiz başlar. Göz kırpma sıklığında artış, yüzünü patisiyle silme, güneşten kaçınma veya hafif akıntı gibi küçük belirtiler göz sağlığında başlayan bozulmanın ilk işaretleridir. Bu nedenle göz hastalıklarının kökenini anlamak, erken teşhisi kolaylaştırır ve kalıcı hasarı önlemek için kritik önem taşır.

Kedilerde Göz Akıntısının Türleri ve Erken Belirtiler (Tablo)
Göz akıntısı kedilerde oldukça yaygındır, ancak akıntının rengi, kıvamı ve eşlik eden belirtileri, hangi hastalığın geliştiğini anlamada büyük ipuçları verir. Erken belirtileri doğru yorumlamak, gözde kalıcı hasar oluşmasını önlemek açısından hayati önem taşır. Aşağıdaki tablo, göz akıntısının türlerine göre olası nedenleri ve gözden kaçabilecek erken uyarıları kapsamlı şekilde özetler.
Göz Akıntısı Türü | Açıklama | Olası Hastalık / Köken |
Berrak ve sulu akıntı | Göz sürekli sulanır, berrak akar | Alerji, rüzgâr irritasyonu, hafif konjonktivit, yabancı cisim |
Beyazımsı şeffaf akıntı | Hafif yoğun kıvamlı, yapışkan | Viral enfeksiyon başlangıcı (Herpes), kuru göz |
Sarı veya yeşilimsi akıntı | Kalın, kötü kokulu olabilir | Bakteriyel enfeksiyon, ilerlemiş konjonktivit |
Kahverengimsi akıntı | Göz çevresinde kurur ve kabuklanır | Gözyaşı kanalı tıkanıklığı, yüz yapısına bağlı kronik akıntı |
Tek gözde akıntı | Genellikle tek taraflı | Yabancı cisim, çizik, lokal enfeksiyon |
Çift gözde akıntı | İki göz aynı anda etkilenir | Viral enfeksiyonlar, alerji, çevresel irritan |
Işıktan kaçınma + akıntı | Fotofobi ile birlikte aşırı sulanma | Kornea ülseri, şiddetli ağrı, göz yüzeyi hasarı |
Göz kırpma artışı | Kedinin gözü yarı kapalı | Ağrı, yabancı cisim, kornea tahrişi |
Göz çevresinde kabuklanma | Kurumuş akıntı birikir | Kronik akıntı, gözyaşı kanalı sorunları |
Gözün iç köşesinde pembeleşme | Hafif kızarıklık | Konjonktivit başlangıcı, alerji |
Bu erken belirtiler genellikle küçük ve önemsiz görünür, fakat çoğu zaman ilerleyen göz hastalıklarının ilk sinyalleridir. Akıntının türü dikkatle değerlendirildiğinde hem hastalığın kökeni hem de tedavi yaklaşımı çok daha doğru belirlenir.

Kedilerde Göz Akıntısı ve Kızarıklığın En Yaygın Nedenleri
Kedilerde göz akıntısı ve kızarıklık, göz yüzeyinin tahriş olmasından bağışıklık sisteminin zayıflamasına kadar çok geniş bir neden yelpazesinden kaynaklanabilir. Bu belirtiler genellikle gözde başlayan enfeksiyonların, göz kapağı yapı bozukluklarının veya çevresel irritasyonların erken uyarı sinyalleridir. Hastalığın ilk evresinde akıntı hafif ve sulu olurken, süreç ilerledikçe yoğunluk artar, rengi değişir ve kızarıklık belirginleşir.
Kedilerde göz akıntısının en yaygın nedenlerinden biri viral enfeksiyonlardır. Özellikle Feline Herpesvirus (FHV-1) ve Calicivirus, kedilerde üst solunum yolu enfeksiyonlarının birincil sebepleridir. Bu virüsler göz yüzeyini tahriş eder, gözyaşı üretimini artırır ve konjonktivit oluşumuna yol açar. Virüsler vücutta kalıcı olarak bulunabileceği için stres, soğuk hava, mama değişimi veya bağışıklık düşüklüğü bu enfeksiyonların tekrar etmesine neden olabilir.
Bakteriyel enfeksiyonlar, özellikle viral enfeksiyonların ardından veya bağışıklık sisteminin zayıf olduğu dönemlerde ortaya çıkar. Bu durumda göz akıntısı sarı-yeşil, yoğun ve kötü kokulu hale gelir. Bakteriyel enfeksiyonlar tedavi edilmezse kornea üzerinde kalıcı hasar bırakabilir.
Alerjiler ise göz akıntısının en sık gözden kaçan nedenlerinden biridir. Ev tozu, polenler, kullanılan temizlik malzemeleri, oda kokuları veya kedinin yattığı kumaşlar bile göz yüzeyinde alerjik irritasyon oluşturabilir. Bu durumlarda göz genellikle sulu, kızarık ve hafif şişkin görünür.
Göz kapağı anomalileri, göz yüzeyine sürekli mekanik temas oluşturduğu için akıntıya neden olabilir. Entropion (göz kapağının içe dönmesi), ektropion (göz kapağının dışa dönmesi) veya aşırı uzun kirpikler korneayı tahriş ederek sürekli sulanma ve iltihabi akıntıya yol açar.
Bazı kedilerde göz akıntısının sebebi tamamen yapısal olabilir. Özellikle Persian ve Exotic Shorthair gibi kısa yüz (brachycephalic) ırklarda gözyaşı kanalları dar olduğu için göz yaşının normal drenajı bozulur ve göz çevresi sürekli ıslak kalır. Bu durum akıntı türü her zaman hastalığa bağlı olmasa da göz çevresinde tahriş ve enfeksiyon riskini artırır.
Son olarak yabancı cisimler (toz, kum, tüy parçaları) kedinin gözünü tahriş ederek akıntı ve kızarıklık oluşturabilir. Kedinin gözü sürekli kırpması, patisiyle gözünü silmesi veya ışığa karşı hassasiyet göstermesi bu durumun erken işaretleridir.
Bu nedenle göz akıntısının nedenini doğru belirlemek, hızlı ve doğru tedavi için kritik bir adımdır.

Kedilerde Bakteriyel, Viral ve Alerjik Göz Hastalıklarının Ayırıcı Özellikleri
Kedilerde göz sorunları sıklıkla benzer belirtiler gösterdiği için sahiplerin hastalığın kaynağını ayırt etmesi zor olabilir. Ancak akıntının rengi, kıvamı, eşlik eden belirtiler ve sürecin ilerleme şekli, hastalığın bakteriyel mi, viral mi yoksa alerjik mi olduğunu anlamada önemli ipuçları sunar. Ayırıcı tanı, hem doğru tedavi planını belirlemek hem de hastalığın tekrar etmesini önlemek için gereklidir.
Viral göz hastalıkları, genellikle Herpesvirus veya Calicivirus kaynaklıdır ve çoğu zaman iki gözde birden görülür. Berrak veya hafif beyazımsı bir akıntı, sürekli sulanma, hafif kızarıklık ve ışığa hassasiyet viral enfeksiyonların tipik başlangıç belirtileridir. Viral enfeksiyonlarda göz akıntısı uzun süreli ve dalgalı seyirli olabilir; stresli dönemlerde belirginleşir. Ayrıca viral enfeksiyonlarda genellikle hapşırık, burun akıntısı ve iştah kaybı eşlik eder.
Bakteriyel göz enfeksiyonları, viral enfeksiyonlara göre daha yoğun ve hızlı ilerler. Göz akıntısı sarı, yeşil veya koyu kıvamlıdır ve genellikle kötü kokar. Göz kapakları birbirine yapışabilir, sabahları göz çevresinde kabuklanma artar. Bakteriyel enfeksiyon çoğu zaman tek gözde başlayabilir, fakat hızla diğer göze yayılabilir. Tedavi edilmezse kornea ülseri veya kalıcı görme kaybı riski vardır.
Alerjik göz hastalıkları, genellikle iki gözde simetrik olarak görülür ve akıntı berrak, sulu ve ince yapıdadır. Kaşıntı en belirgin belirtidir. Alerjilerde kedi sık sık gözünü patisiyle siler, göz çevresini kaşımaya çalışır ve göz kapaklarında hafif şişlik olur. Çevresel faktörlerle ilişkilidir ve belirli dönemlerde veya belirli ortamlarda şiddetlenebilir.
Bu üç hastalık türünün ayırt edilmesinde şu özellikler özellikle önemlidir:
Akıntının rengi:Berrak = alerji/viralSarı-yeşil = bakteri
Kaşıntı var mı?:Kaşıntı baskınsa alerji olasılığı yükselir.
Eşlik eden solunum belirtileri:Hapşırık, burun akıntısı, iştahsızlık = viral köken
Tek göz mü iki göz mü?:Tek göz = yabancı cisim/bakteriİki göz = viral/alergik
Ağrı belirtileri:Şiddetli ağrı veya ışığa bakamama = kornea ülseri riskine işaret eder.
Ayırıcı tanı doğru yapıldığında hem gereksiz ilaç kullanımının önüne geçilir hem de göz sağlığı hızla düzeltilir.

Kedilerde Göz Hastalıklarının Maliyeti ve Tedavi Masrafları
Kedilerde göz hastalıklarının maliyeti, hastalığın türüne, şiddetine, eşlik eden enfeksiyonların olup olmamasına ve tedavi sürecinin uzunluğuna göre büyük ölçüde değişir. Göz, hassas bir organ olduğu için birçok durumda erken müdahale hem maliyetleri düşürür hem de kalıcı hasarı engeller. Bu nedenle başlangıç aşamasındaki küçük belirtiler bile önemsenmelidir.
Tedavi masraflarını belirleyen ilk unsur teşhis sürecidir. Göz sorunlarının doğru teşhisi için veteriner hekim genellikle birkaç temel test uygular: floresan kornea testi (ülser var mı diye bakmak için), gözyaşı üretim testi, göz basıncı ölçümü, gözyaşı kanalı muayenesi ve gerekirse detaylı bir oftalmolojik değerlendirme yapılır.Türkiye'de ortalama fiyatlarla bakıldığında:
Göz muayenesi: 400–900 TL
Kornea ülseri testi: 300–600 TL
Gözyaşı testi (Schirmer): 300–700 TL
Göz basıncı ölçümü: 400–1000 TL
Gözyaşı kanalı yıkama: 800–2000 TL

Kedilerde Göz Kapakları, Kirpikler ve Göz Çevresi Problemleri
Kedilerin göz kapakları ve göz çevresi bölgesi, göz sağlığının en kritik anatomik alanlarından biridir. Çünkü bu bölgede oluşan en küçük yapısal sorun bile kornea tahrişine, göz akıntısına, kızarıklığa, ışığa duyarlılığa ve hatta görme kaybına kadar gidebilen hasarlara yol açabilir. Kediler göz rahatsızlıklarını saklama eğiliminde olduğu için, göz kapaklarındaki bu ince değişiklikler çoğu zaman sahiplerin gözünden kaçar.
Göz kapağı içe dönmesi (Entropion)
Entropion, göz kapağının içe doğru kıvrılarak kirpiklerin ve kapak kenarının korneaya sürtünmesiyle oluşan oldukça ağrılı bir durumdur. Kedide sürekli sulanma, göz kırpma artışı, ışığa bakamama ve kornea yüzeyinde çizikler ortaya çıkar. Pers, British Shorthair, Exotic gibi kısa yüzlü ırklarda sık görülür. Tedavi edilmezse ülser ve kalıcı hasara yol açabilir ve çoğu zaman cerrahi gerekir.
Göz kapağı dışa dönmesi (Ektropion)
Ektropionda göz kapağı dışa doğru döner ve kornea yeterince kapanmaz. Göz yüzeyi açık kaldığı için kurumaya, akıntıya ve kronik irritasyona yol açar. Daha çok yaşlı kedilerde görülür. Bu durum, gözyaşı dağılımını bozarak kronik akıntıyı tetikler.
Kapatma refleksi bozuklukları
Kedinin göz kırpma refleksi zayıfladığında göz sürekli açık kalır, bu da kurumaya ve irritasyona neden olur. Göz kapaklarını tam kapatamama durumu nörolojik hastalıkların, travmaların veya yüz felcinin ilk belirtilerindendir.
Kirpik anomalileri (Distikiazis veya ektopik kirpik)
Normalde göz kapağının iç yüzeyinde kirpik bulunmaz. Ancak bazı kedilerde gelişimsel bozukluklar nedeniyle kirpikler yanlış yönde çıkar ve korneaya temas eder. Bu durum sürekli sulanma, kırpma ve ağrı ile karakterizedir. Tedavi edilmezse ülserleşir.
Göz çevresi tüy yapısı kaynaklı sorunlar
Uzun tüylü veya yüz yapısı basık kedilerde göz çevresindeki tüyler göz yüzeyine temas ederek tahriş oluşturabilir. Bu durum özellikle Persian ve Himalayan gibi ırklarda kronik akıntının en önemli sebeplerindendir. Göz çevresi tüylerinin düzenli kesilmesi ve uygun tarama büyük önem taşır.
Gözyaşı kanalı tıkanıklığı
Gözyaşı normalde burun kanalına doğru akar. Bu kanalın tıkanması gözyaşının dışarı taşmasına, akıntının kahverengiye dönmesine ve göz çevresinde kabuklanma oluşmasına neden olur. Kısa yüzlü kedilerde yapısal olarak sık görülür.
Göz kapakları ve göz çevresindeki bu yapısal sorunlar tedavi edilmediğinde kedinin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkiler. Erken fark edilmesi, ilerleyebilecek tüm komplikasyonları önlemek için büyük önem taşır.
Kedilerde Kornea Yaralanmaları, Ülserler ve Acil Durum Belirtileri
Kedilerin korneası, gözün en dış yüzeyini oluşturan şeffaf ve son derece hassas bir dokudur. Bu bölgeye gelen en küçük travma bile kedide ciddi ağrıya, göz sulanmasına, ışığa duyarlılığa ve hızla ilerleyebilen ülser oluşumuna yol açabilir. Kornea yüzeyinde gelişen yaralanmalar, tedavi edilmediği takdirde enfeksiyona, kalıcı görme kaybına ve hatta gözün kaybına kadar ilerleyebilir. Bu nedenle kornea ile ilgili sorunlar her zaman acil olarak değerlendirilmelidir.
Kornea yaralanmaları genellikle diğer hayvanlarla kavga, tüy veya toz gibi yabancı cisimlerin göze kaçması, oyuncak darbeleri, kedi tırmalamaları veya göz kapağı yapısal bozuklukları nedeniyle gelişir. Kedide gözün sürekli kırpılması, gözü açık tutamama, patisiyle gözü silme ve gözün bulutlanması bu yaralanmaların ilk belirtileridir.
Kornea ülserleri ise yaralanmayı takip eden saatler içinde ortaya çıkabilir. Ülser, kornea yüzeyindeki hücrelerin dökülmesiyle oluşan açık yara alanıdır ve hızla derinleşebilir. Ülserin en erken belirtisi ışığa aşırı duyarlılık (fotofobi) ve gözün yarı kapalı tutulmasıdır. Bir diğer kritik belirti ise göz akıntısının berraktan yoğun sarı-yeşile dönmesidir; bu, ülserin enfekte olduğunu gösterir.
Acil durum belirtileri şunlardır:
Gözün aniden kapanması veya sürekli yarım kapalı tutulması
Şiddetli ışık hassasiyeti
Gözde beyaz, mavi veya gri-mat bir bulutlanma
Göz yüzeyinde çizik görünümü
Şiddetli kızarıklık ve kabarık konjonktiva
Kalın, kötü kokulu akıntı
Kedinin sürekli gözüne patisiyle vurması
Gözde ani büyüme veya küçülme (göz basıncı değişimleri)
Bu belirtiler görüldüğünde evde müdahale edilmemeli, “göz damlası varmış” gibi yanlış bilgilerle hareket edilmemeli ve kedi hemen veterinere götürülmelidir. Çünkü kornea ülserleri saatler içinde derinleşebilir ve gözün iç yapıları açığa çıkabilir. Özellikle Herpes virüsünün tetiklediği ülserler çok agresif seyreder.
Kornea hastalıklarında hızlı müdahale, kedinin görme yetisini korumanın tek yoludur.
Kedilerde Göz Akıntısının Rengine Göre Hastalık Yorumlama
Göz akıntısının rengi kedilerde hastalığın türünü, şiddetini ve hangi mekanizmanın etkilendiğini anlamada en kritik parametrelerden biridir. Akıntı rengi, göz yüzeyinde meydana gelen değişikliklerin doğrudan bir sonucudur ve doğru yorumlandığında hem teşhis hem de tedavi sürecini yönlendirir.
Berrak, su gibi akıntı, genellikle gözde mekanik bir irritasyon olduğunu gösterir. Toz kaçması, rüzgâr, parfüm, deterjan buharı veya hafif alerjik reaksiyonlar bu tabloyu oluşturur. Göz hafif kızarabilir ancak yoğun iltihap görülmez.
Beyazımsı, şeffaf akıntı, çoğu zaman viral enfeksiyonların başlangıcında ortaya çıkar. Herpes virüsü bulunan kedilerde dönemsel olarak bu tür akıntılar görülür. Aynı zamanda kuru göz sendromu olan kedilerde de gözyaşı yapısının değişmesi nedeniyle benzer bir akıntı olabilir.
Sarı veya yeşilimsi akıntı, kesin olarak bakteriyel bir enfeksiyonun habercisidir. Bu tür akıntı yoğun, kötü kokulu ve çoğu zaman göz kapaklarının birbirine yapışmasına neden olacak kadar kalın olabilir. Göz çevresinde kabuklanma da eşlik eder. Bu durumda antibiyotikli göz damlası veya merhem gereklidir.
Kahverengi akıntı, genellikle gözyaşı kanalının tıkanması veya gözyaşının normal yollarla akamaması sonucu ortaya çıkar. Bu renk, enfeksiyondan çok gözyaşının oksitlenmesiyle oluşur. Persian gibi bazı ırklarda yüz yapısı nedeniyle kronik bir bulgu olabilir.
Kanlı akıntı, göz yüzeyinde ciddi bir çizik, travma veya ülser olduğunun göstergesidir. Bu acil bir bulgudur ve göz içi yapılar zarar görmüş olabilir.
Tek gözde akıntı genellikle yabancı cisim, kapak anomalisi veya lokal bir ülseri işaret ederken, iki gözde akıntı çoğu zaman viral hastalıklar veya alerjilerle ilişkilidir.
Sürekli akıntının kabuklanması, göz çevresinin tahriş olduğuna ve akıntının kronikleştiğine işaret eder. Bu durum hem enfeksiyon riskini artırır hem de göz kapaklarının hareketini bozabilir.
Bu renk farklılıkları kedinin gözündeki sorunun kaynağını doğru belirlemeyi sağlar. Akıntı rengi değiştiğinde veya yoğunlaştığında tedavi geciktirilmemelidir.

Kedilerde Evde Göz Temizliği ve Güvenli Bakım Teknikleri
Kedilerde göz bakımının düzenli yapılması, hem mevcut göz hastalıklarının iyileşmesini hızlandırır hem de yeni enfeksiyonların gelişmesini engeller. Göz akıntısı olan bir kedide yapılacak doğru bakım, göz yüzeyinde biriken tahriş edici maddeleri uzaklaştırarak iyileşme sürecini destekler. Ancak yanlış yapılan bir temizlik, korneaya zarar verebilir veya enfeksiyonu kötüleştirebilir. Bu nedenle evde uygulanacak tüm tekniklerin güvenli, nazik ve veteriner hekim onaylı olması gerekir.
Evde göz temizliğinde kullanılacak en güvenli materyal ılık steril fizyolojik serumdur. Musluk suyu veya kolonya gibi tahriş edici sıvılar göz yüzeyine kesinlikle uygulanmamalıdır. Fizyolojik serum oda sıcaklığına yakın olmalı; çok sıcak veya çok soğuk olmamalıdır.
Temizliğe başlamadan önce kedinin sakin olması sağlanmalı ve mümkünse bir havlu ile yumuşakça sarılarak güvenli bir tutuş sağlanmalıdır. Bu hem kedinin stresini azaltır hem de kazayla gözün zarar görmesini engeller.
Temizlik şu şekilde yapılmalıdır:
Göz çevresi yumuşatılır:Göz çevresinde kabuklanma varsa, birkaç damla ılık serum pamuk üzerine dökülerek kabukların yumuşaması sağlanır. Kabukları sert şekilde çekmek korneaya zarar verebilir.
Dıştan içe değil, içten dışa doğru temizlik yapılır:Gözün iç köşesinden (buruna yakın bölgeden) dışa doğru tek yönlü, nazik bir hareketle silinmelidir. Her dokunuşta pamuk veya gazlı bez değiştirilmelidir. Aynı pamukla iki gözü temizlemek kesinlikle doğru değildir çünkü enfeksiyon bulaşabilir.
Göz altı tüyleri düzenli temizlenir:Özellikle kısa yüzlü kedilerde göz çevresi tüyleri akıntıyı tutarak irritasyon oluşturur. Tüylerin taranması ve gerekirse veteriner önerisiyle hafifçe kısaltılması akıntının birikmesini engeller.
Göz çevresi tamamen kurutulmaz:Çok kuru bırakmak tahrişe yol açabileceğinden hafif nemli kalması doğaldır.
Tahriş eden ürünlerden kaçınılır:Çay, papatya suyu, tuzlu su veya ev yapımı karışımlar göz yüzeyini tahriş ederek daha ciddi sorunlara yol açabilir.
Evde göz temizliği düzenli yapılmalı, özellikle enfeksiyon dönemlerinde günde 2–3 kez uygulanmalıdır. Ancak temizlik, hastalığın tedavisinin yerini tutmaz; yalnızca destek sağlar. Akıntı rengi değişiyorsa, kızarıklık artıyorsa veya kedi ağrı belirtileri gösteriyorsa mutlaka veteriner değerlendirmesi gerekir.
Kedilerde Göz Damlası ve Merhem Uygulaması İçin Doğru Yöntemler
Göz damlaları ve merhemler, kedilerde göz hastalıklarının tedavisinde en yaygın kullanılan ilaçlardır. Ancak bu ürünlerin doğru uygulanması, tedavinin başarısını doğrudan etkiler. Yanlış tekniklerle uygulanan damlalar hem yeterince etki göstermez hem de kedide stres, ağrı veya komplikasyonlara yol açabilir.
Göz damlası veya merhem uygulamasına başlamadan önce mutlaka eller yıkanmalı ve ortam sakin olmalıdır. Kedi nazikçe sabitlenmeli, ideal olarak bir havlu ile sarılarak baş bölgesi desteklenmelidir.
Göz damlası uygulama teknikleri:
Kedi başını hafifçe yukarı kaldıracak şekilde tutulmalıdır.
Göz kapağı üstten çok hafifçe kaldırılır fakat göze baskı uygulanmaz.
Damlanın ucu kesinlikle göze veya kirpiklere değdirilmez; temas enfeksiyon riskini artırır.
Şişe gözden 1–2 cm yukarıda tutulur ve tek bir damla bırakılır.
Damlayı bıraktıktan sonra göz birkaç kez kırpılabilir; bu ilacın yayılmasını sağlar.
Birden fazla damla kullanılıyorsa uygulamalar arasında 3–5 dakika beklenmelidir.
Göz merhemi uygulama teknikleri:
Merhem, damlaya göre daha yağlı olduğu için doğrudan göz yüzeyine “çizgi halinde” sürülmez.
Alt göz kapağı hafifçe aşağı çekilir ve kapak ile göz arasında küçük bir “cep” oluşturulur.
Merhem bu cebe nohut tanesi kadar sıkılır.
Gözün kapanmasıyla merhem tüm yüzeye yayılır.
Fazla merhem göz çevresinden temiz bir pamukla nazikçe alınır.
Dikkat edilmesi gereken kritik noktalar:
Aynı anda hem damla hem merhem kullanılıyorsa, önce damla uygulanmalı ve 5–10 dakika sonra merhem sürülmelidir.
İlaç ucu göze değerse derhal temizlenmeli veya yeni ürün kullanılmalıdır.
İlaçlar paylaşılmamalıdır; her kediye özel ürün kullanılmalıdır.
Merhem veya damla uygulamasından sonra kızarıklık artıyorsa ürün bırakılmalı ve veteriner ile görüşülmelidir.
Göz ilaçları düzenli uygulanmadığında tedavi tamamlanmaz ve hastalık tekrarlar. Bu nedenle doğru teknik ve sabır, tedavinin en önemli parçasıdır.

Kedilerde Tüy ve Yüz Yapısına Bağlı Göz Akıntısı Sorunları
Bazı kedilerde göz akıntısı tamamen yapısal nedenlere bağlıdır ve bu durum kedinin genel sağlığı iyi olsa bile kronik bir problem olarak görülebilir. Özellikle yüzü basık, burun kökü kısa ve gözleri büyük yapıda olan kedilerde gözyaşı kanallarının anatomisi farklıdır. Bu nedenle gözyaşı normal şekilde burun kanalına akamaz ve göz dışına taşarak göz çevresinin sürekli ıslanmasına yol açar.
Bu durum en sık Persian, Himalayan, Exotic Shorthair, British Shorthair gibi brachycephalic (kısa yüzlü) ırklarda görülür. Bu ırklarda gözyaşı kanalları ya daha dardır ya da açısı normal olmayan bir şekilde kıvrılmıştır. Bu nedenle gözyaşı göze doğru geri döner veya akması gereken yolu bulamayarak dışarı akar. Bu akıntı genellikle kahverengi, hafif yapışkan ve kronikleşme eğilimindedir.
Tüy yapısı da göz akıntısında önemli bir rol oynar. Uzun tüylerin göz çevresine girmesi, sürekli sürtünme oluşturur ve göz yüzeyini tahriş eder. Bu tahriş, gözyaşı üretimini artırarak akıntıyı tetikler. Uzun tüylü kedilerde özellikle burun kökü etrafındaki tüyler zamanla göz içine doğru kıvrılabilir ve kedinin göz kırpma sıklığını arttırarak rahatsızlık oluşturur.
Bu tür akıntılar enfeksiyon değildir ancak enfeksiyona zemin hazırlar. Sürekli ıslak kalan göz çevresi tahriş olur, kızarır ve bakterilerin üremesi için uygun bir ortam oluşur. Bu nedenle yapısal göz akıntısı olan kedilerde düzenli temizlik ve göz çevresi bakımının aksatılmaması büyük önem taşır.
Sorunu yönetmek için uygulanabilecek yöntemler şunlardır:
Göz çevresi tüylerinin düzenli kısaltılmasıTüylerin göze girmesini ve tahriş oluşturmasını engeller. Tüyler mutlaka veteriner veya profesyonel bakım uzmanı tarafından kesilmelidir.
Her gün göz çevresi temizliğiSteril serumla göz çevresinin yumuşakça temizlenmesi akıntı birikimini azaltır.
Gözyaşı kanalının tıkanıklık açısından veterinerce değerlendirilmesiBazı durumlarda kanal yıkama veya ileri müdahale gerekebilir.
Alerjiye yatkın kedilerde çevresel düzenlemeToz, parfüm ve deterjan kalıntıları akıntıyı artırabilir.
Yapısal göz akıntısı tamamen geçmeyebilir ancak doğru bakım ile kedinin rahatsızlığı minimum seviyeye indirilebilir ve enfeksiyon riski büyük ölçüde azaltılabilir.
Kedilerde Göz Sağlığını Korumak İçin Günlük Ev Kontrolleri
Göz sağlığı kedilerde düzenli takip edilmesi gereken bir alandır çünkü göz hastalıkları çoğu zaman hızlı seyreder ve küçük belirtiler erken fark edilmezse kısa sürede ilerleyebilir. Günlük ev kontrolleri, gözde başlayan bozulmaları erkenden yakalamak için en etkili yöntemdir.
Aşağıdaki ev kontrolleri, kedinin göz sağlığını korumak için uygulanması gereken temel adımlardır:
Göz çevresinin günlük gözlemi
Kedinin göz çevresinde kızarıklık, şişlik, kabuklanma, tüylerin yapışması veya ıslak kalma olup olmadığı kontrol edilmelidir. Göz çevresi sürekli ıslaksa gözyaşı kanalı veya tüy kaynaklı sorunlar olabilir.
Akıntı tipinin takibi
Akıntının berrak, beyaz, sarı veya kahverengi olması hastalığın kökeni hakkında bilgi verir. Akıntı rengi değişiyorsa bu durum ilerleyen enfeksiyonun işaretidir.
Göz kapağı hareketlerinin kontrolü
Kedi gözünü tam açamıyor, sürekli kırpıyor veya gözü yarı kapalı tutuyorsa bu acı belirtisidir. Göz kapağının içe veya dışa doğru dönmesi de düzenli takip edilmelidir.
Işığa duyarlılığın değerlendirilmesi
Güneş ışığına veya lambaya bakarken göz kısmak, kaçmak veya göz kırpma hızının artması; kornea yüzeyinde sorun olabileceğini gösterir.
Pati ile gözü temizleme davranışının izlenmesi
Kedi gözüne normalden fazla patisiyle dokunuyorsa, rahatsızlık veya kaşıntı yaşıyor olabilir.
Göz bebeği boyutlarının kontrolü
Her iki göz bebeğinin aynı büyüklükte olması gerekir. Boyut farkı veya asimetrik değişiklikler nörolojik bir problemin veya göz içi basınç değişiminin erken sinyali olabilir.
Gözde matlaşma veya bulutlanma olup olmadığının kontrolü
Kornea ülseri, enfeksiyon veya yaşa bağlı dejenerasyonlar göz yüzeyinin matlaşmasına neden olabilir.
Göz mukozasının renginin incelenmesi
Konjonktivanın (gözün iç pembe dokusu) aşırı kızarması veya soluk görünmesi ciddi bir enfeksiyon veya inflamasyon belirtisidir.
Bu günlük kontroller yalnızca göz hastalıklarını erkenden fark etmekle kalmaz, aynı zamanda kedinin genel sağlık durumunu değerlendirmek için de önemli ipuçları sağlar. Küçük değişiklikler bile erken evrede fark edildiğinde tedavi çok daha kolay ve etkili olur.

Kedilerde Göz Hastalıklarında Ne Zaman Veterinere Başvurulmalı?
Kedilerde göz hastalıkları çoğu zaman hızlı seyreder ve başlangıçta küçük görünen bir akıntı veya kızarıklık, kısa sürede ülserleşmeye veya kalıcı hasara dönüşebilir. Bu nedenle hangi durumda evde takip yapılabileceğini, hangi durumda hiç vakit kaybetmeden veterinere gidilmesi gerektiğini bilmek hayati önem taşır. Kediler rahatsızlıklarını saklama eğiliminde olduğu için belirtiler çoğunlukla gecikmiş olarak fark edilir; bu da göz hastalıklarını daha tehlikeli hale getirir.
Aşağıdaki durumlarda acil olarak veterinere başvurulmalıdır:
Kedin gözünü tamamen kapatmışsa veya sürekli yarı kapalı tutuyorsaBu belirti genellikle şiddetli ağrı, kornea yaralanması veya ülser işaretidir.
Birden fazla saat içinde akıntı rengi sarı/yeşile dönüyorsaBakteriyel enfeksiyon işaretidir ve hızla ilerleyebilir.
Gözde aniden bulutlanma veya gri-mavi matlaşma oluştuysaKornea ülseri, yüksek göz içi basıncı veya ciddi travma belirtisidir.
Kedi ışığa bakamıyor, yüzünü saklıyor veya şiddetli fotofobi gösteriyorsaBu durum kornea yüzeyinde ağrı olduğunu gösterir.
Göz bebeği aniden büyümüş veya küçülmüşse ya da iki göz arasında fark varsaGöz içi basıncı değişimi, nörolojik sorun veya retina problemi olabilir.
Gözde kanlı akıntı, kanlanma veya yoğun kızarıklık varsaAkut enfeksiyon veya travmanın habercisidir.
Gözde yabancı cisim olduğundan şüpheleniliyorsaToz, tüy, kum veya bitki parçası bile ülser oluşturabilir. Evde çıkarılmaya çalışılmamalıdır.
Göz kapağı şişmiş, sıcak veya ağrılı hale gelmişseArka planda apseler veya ciddi enfeksiyon olabilir.
Göz kapakları sabahları tamamen birbirine yapışmış halde bulunuyorsaBakteriyel enfeksiyonun yoğun seyrettiğini gösterir.
Aşağıdaki durumlarda ise 24 saatlik izlem yapılabilir, fakat belirti devam ederse veteriner kontrolü şarttır:
Hafif berrak akıntı
Hafif kırpma artışı
Göz çevresinde hafif kabuklanma
Toz kaçmasına bağlı geçici sulanma
Alerjik reaksiyona benzer hafif kızarıklık
Kedilerde göz hastalıkları “bekleyerek düzelebilecek” problemler değildir. Erken müdahale, hem kalıcı görme kaybını önler hem de masraflı ileri cerrahi süreçlerin önüne geçer. Bu nedenle küçük belirtiler bile ciddiye alınmalıdır.
Göz Hastalıklarını Önlemek İçin Beslenme, Hijyen ve Yaşam Tarzı Önerileri
Göz hastalıklarının büyük bölümü doğru bakım, uygun beslenme ve düzenli hijyen uygulamalarıyla önlenebilir. Kedilerin göz yapısı, çevresel faktörlere ve enfeksiyonlara karşı hassas olduğu için günlük yaşam rutininin göz sağlığını destekleyecek şekilde düzenlenmesi önemlidir.
Beslenme ile ilgili öneriler
Bağışıklığı güçlendiren yüksek kaliteli mamalar tercih edilmelidir.Bağışıklığı zayıf kediler viral göz enfeksiyonlarına daha yatkındır.
Omega-3 ve Omega-6 yağ asitleri içeren mamalar göz dokularının daha sağlıklı olmasını destekler.
Alerjiye yatkın kediler için hipoalerjenik diyetler tercih edilebilir.Alerjik bağışıklık tepkileri gözlerde kızarıklık ve akıntıyı artırabilir.
Hijyen ve çevresel bakım önerileri
Ev tozu, parfüm, temizlik maddesi buharı ve sigara dumanı gibi irritanlar kedinin bulunduğu alanda minimuma indirilmelidir.
Göz çevresi düzenli temizlenmelidir.Özellikle kısa yüzlü kedilerde biriken akıntı enfeksiyona zemin hazırlar.
Yatak, battaniye ve mama kapları düzenli olarak yıkanmalıdır.Bakteri ve alerjen birikimi engellenmiş olur.
Yaşam tarzı ve rutin öneriler
Stres azaltılmalıdır.Stres, Herpes virüsünün yeniden aktifleşmesine ve göz problemlerinin sıklaşmasına neden olur.
Ev içi hava kalitesi korunmalıdır.Aşırı kuru veya aşırı nemli hava göz dokusunu tahriş eder.
Düzenli tüy bakımı yapılmalıdır.Uzun tüylü kedilerde göz çevresindeki tüyler akıntıyı artırabilir.
Göz çevresi tüyleri çok uzuyorsa ufak düzeltmeler yapılabilir.Ancak bu işlem mutlaka uzman tarafından yapılmalıdır.
Yıllık veteriner kontrolleri aksatılmamalıdır
Göz hastalıklarının çoğu, erken evrede yalnızca hafif kızarıklık veya akıntı ile ortaya çıkar. Yıllık kontrol sırasında göz basıncı, kornea yüzeyi, gözyaşı kanalı açıklığı ve göz kapağı yapısı detaylı şekilde değerlendirilir. Bu kontroller birçok ciddi hastalığın başlangıç evresinde tespit edilmesini sağlar.
Doğru beslenme, iyi hijyen ve düzenli yaşam koşulları ile kedilerin göz sağlığı büyük ölçüde korunabilir. Küçük belirtilerin erken alınması, kedinin hem konforunu hem de uzun vadeli görme yetisini güvence altına alır.

Sıkça Sorulan Sorular (FAQ)
Kedilerde göz akıntısı her zaman hastalık belirtisi midir?
Hayır, her zaman hastalık belirtisi değildir ancak çoğu zaman altta yatan bir problem olduğunun erken işaretidir. Toz kaçması, hafif rüzgâr veya geçici alerjik reaksiyonlar da akıntı yapabilir. Ancak akıntı birkaç saatten uzun sürüyorsa, rengi sarı–yeşile dönüyorsa veya kedide kızarıklık-huzursuzluk varsa mutlaka değerlendirilmelidir.
Kedimin gözünden berrak su gibi akıntı geliyor, bu normal olabilir mi?
Berrak akıntı genellikle irritasyon, alerji veya hafif bir konjonktivit başlangıcına işaret eder. Eğer gözde kızarıklık yoksa kısa süre izlenebilir. Ancak akıntı tekrarlıyor ya da göz kırpma artıyorsa, altta viral bir enfeksiyon olabilir.
Göz akıntısının rengi hastalık hakkında ne söyler?
Berrak akıntı genellikle alerjik veya hafif tahriş kaynaklıdır. Beyazımsı akıntı viral enfeksiyonların başlangıcını gösterir. Sarı veya yeşil, kötü kokulu, yoğun akıntı ise bakteriyel enfeksiyonun kesin belirtisidir. Kahverengi akıntı gözyaşı kanalı tıkanıklığını düşündürür.
Kedilerde göz kızarıklığı neden olur?
Göz kızarıklığı; konjonktivit, viral enfeksiyonlar, alerjik reaksiyonlar, yabancı cisim, göz kapağı bozuklukları, gözyaşı kanalı tıkanıklığı veya kornea ülserleri gibi çok çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Kızarıklık birkaç saat içinde artıyorsa ciddiye alınmalıdır.
Gözümde kabuklanma görüyorum, bu tehlikeli midir?
Göz çevresinde kabuklanma genellikle akıntının kurumasıyla oluşur. Ancak sık kabuklanma enfeksiyon işaretidir. Bakteriyel enfeksiyonlarda sabahları göz kapaklarının birbirine yapışması çok yaygındır.
Kedim gözünü sürekli kırpıyor, bu ne anlama gelir?
Sürekli kırpma ya da gözü yarı kapalı tutma kesinlikle ağrı belirtisidir. Kornea çizikleri, ülserler veya yabancı cisimler ilk olarak bu şekilde kendini gösterir. Bu durum acildir.
Tek gözde akıntı olması daha mı tehlikelidir?
Tek gözde akıntı çoğu zaman yabancı cisim, çizik veya lokal bir travma ile ilişkilidir. Bu nedenle tek taraflı akıntı genellikle daha acil değerlendirme gerektirir. İki taraflı akıntı ise daha çok viral veya alerjik nedenleri düşündürür.
Kedime evde çay veya papatya ile göz banyosu yapabilir miyim?
Hayır. Çay, papatya, tuzlu su gibi ev yöntemleri göz yüzeyinde tahriş oluşturabilir, pH dengesini bozabilir veya alerjik reaksiyonlara yol açabilir. Sadece steril serum kullanılmalıdır.
Kedimin gözünde sarı-yeşil akıntı başladı, ne yapmalıyım?
Bu durum bakteriyel enfeksiyon işaretidir ve çoğu zaman güçlü antibiyotikli damlalar gerektirir. Evde beklemek enfeksiyonun korneaya yayılmasına neden olabilir. Hemen veteriner değerlendirmesi gerekir.
Göz çevresi sürekli kahverengi akıyorsa sebebi ne olabilir?
Bu genellikle gözyaşı kanalının tıkanması veya gözyaşının burun kanalına düzgün akamamasından kaynaklanır. Özellikle kısa yüzlü ırklarda sık görülür. Kanalın açılması için veteriner müdahalesi gerekebilir.
Gözyaşı kanalı tıkanıklığı nasıl anlaşılır?
Göz çevresinin sürekli ıslak olması, kahverengi-kırmızı akıntı, tüylerin sertleşmesi ve göz altındaki derinin tahriş olması tipik bulgulardır. Tekrarlayan kabuklanmalar da bu duruma eşlik eder.
Kedimde fotofobi (ışığa bakamama) varsa bu ciddi midir?
Evet. Fotofobi genellikle kornea yüzeyinde ağrı yaratan ülser, çizik veya iltihabi bir durum olduğunun göstergesidir. Bu bulgu kesinlikle acil değerlendirme gerektirir.
Göz ülserleri nasıl anlaşılır?
Gözün matlaşması, bulutlanma, ışığa aşırı duyarlılık, gözün sürekli kapalı tutulması, yoğun akıntı ve kedinin gözüne patisiyle dokunma davranışı ülserin erken belirtileridir.
Kedimde alerjik göz sorunu olup olmadığını nasıl anlarım?
Alerjik göz sorunlarında akıntı berrak ve sulu olur; kaşıntı baskındır. Kedi gözünü patisiyle temizlemeye çalışır. Genellikle ev tozu, polen, deterjan kokusu veya mevsimsel faktörler tetikler.
Kedi göz damlası uygularken nelere dikkat etmeliyim?
Şişe ucu göze değmemeli, damla tek seferde bırakılmalı, kedi sabit tutulmalı ve damla uygulamaları arasında en az 3–5 dakika olmalıdır. Merhem kullanılıyorsa damladan sonra uygulanmalıdır.
Göz merhemi nasıl uygulanır?
Alt göz kapağı hafifçe aşağı çekilerek oluşturulan küçük cebe nohut tanesi kadar merhem sıkılır. Göz kapanınca merhem yüzeye yayılır. Fazlası pamukla nazikçe temizlenir.
Göz çevresi tüylerini kesmek gerekli midir?
Uzun tüylü veya yüzü basık kedilerde göz çevresi tüyleri akıntıyı artırabilir. Tüylerin göze temas etmesini önlemek için düzenli olarak kısaltılması faydalıdır. Ancak işlem mutlaka profesyonelce yapılmalıdır.
Göz akıntısı ile birlikte hapşırık varsa ne anlama gelir?
Bu kombinasyon genellikle viral üst solunum yolu enfeksiyonunu gösterir. Herpesvirus ve Calicivirus en sık nedenlerdir. Tedavi edilmezse kronikleşebilir.
Evde göz temizliği günde kaç kez yapılmalıdır?
Enfeksiyon dönemlerinde günde 2–3 kez, kronik akıntı durumlarında ise günde 1 kez göz çevresi steril serumla temizlenmelidir.
Gözde şişlik olması neyi gösterir?
Göz kapağı şişliği çoğu zaman enfeksiyon, arpacık, alerjik reaksiyon veya travma ile ilişkilidir. Aniden gelişmiş şişlik mutlaka değerlendirilmelidir.
Kedimde görme kaybı olup olmadığını evde nasıl anlayabilirim?
Kedi nesnelere çarpıyorsa, karanlıkta daha tedirgin davranıyorsa, oyuncakları takip edemiyorsa veya göz bebeği ışığa yanıt vermiyorsa görmeyle ilgili bir sorun olabilir. Bu belirtiler acildir.
Göz hastalıkları kedilerde tekrarlayabilir mi?
Evet. Özellikle Herpes virüsü taşıyan kedilerde göz hastalıkları stres, soğuk, bağışıklık düşüklüğü gibi durumlarda tekrar alevlenebilir. Düzenli bakım ve bağışıklık desteği önemlidir.
Göz akıntısı tedavi edilmezse ne olur?
İlerleyen enfeksiyon kornea ülseri, kalıcı leke, görme kaybı, ağrılı kronik göz hastalıkları ve uzun süreli tedavi gerektiren komplikasyonlara yol açabilir. Bu nedenle geç kalınmamalıdır.
Göz çevresi sürekli ıslanıyorsa bu normal midir?
Hayır. Sürekli ıslaklık çoğunlukla gözyaşı kanal tıkanıklığının veya yüz yapısına bağlı kronik akıntının göstergesidir. Temizlik yapılmazsa tahriş ve enfeksiyon gelişir.
Kedilerde göz hastalıklarını tamamen önlemek mümkün mü?
Tamamen önlemek mümkün olmasa da düzenli temizlik, kaliteli mama, düşük stres ortamı ve yıllık veteriner kontrolleriyle risk büyük ölçüde azaltılabilir.
Sources
American Veterinary Medical Association (AVMA)
American Association of Feline Practitioners (AAFP)
Cornell University College of Veterinary Medicine – Feline Health Center
Royal Veterinary College (RVC) – Ophthalmology Resources
Mersin Vetlife Veterinary Clinic – Haritada Aç: https://share.google/XPP6L1V6c1EnGP3Oc
