Köpeklerde Hemogram (Kan Sayımı) – Tüm Parametrelerin Ayrıntılı Yorumu
- VetSağlıkUzmanı

- 3 gün önce
- 12 dakikada okunur
Köpeklerde Hemogram Nedir ve Ne İşe Yarar?
Hemogram, köpeklerde kan hücrelerinin sayısal ve yapısal özelliklerini değerlendiren en temel laboratuvar testidir. Veteriner hekimlerin tanı ve takip süreçlerinde en sık başvurduğu biyokimyasal incelemelerin başında gelir. Test, kanın hücresel bileşenleri olan eritrositler (RBC), lökositler (WBC) ve trombositler (PLT) hakkında detaylı bilgi verir. Bu parametrelerin incelenmesi, organizmadaki oksijen taşıma kapasitesi, bağışıklık sistemi aktivitesi, kanama-pıhtılaşma durumu ve vücudun genel fizyolojik dengesini anlamak açısından büyük önem taşır.
Hemogram, genellikle tam kan sayımı (CBC) olarak da adlandırılır ve EDTA içeren mor kapaklı tüpe alınan kan örneğiyle yapılır. Testin sonucunda ortaya çıkan değerler, köpeğin yaşına, cinsiyetine, ırkına, hidrasyon durumuna, stres seviyesine ve hastalığın evresine göre değişiklik gösterebilir. Bu nedenle yorumlama mutlaka klinik bulgularla birlikte yapılmalıdır.
Köpeklerde hemogram testi şu durumlarda özellikle istenir:
Ateş, halsizlik, kilo kaybı, iştahsızlık gibi nonspesifik semptomlar görüldüğünde
Ameliyat öncesi rutin tarama amacıyla
Enfeksiyon, anemi, inflamasyon veya immün sistem bozuklukları şüphesinde
Kemoterapi, ilaç tedavisi veya kronik hastalık takibinde
Kanama bozuklukları veya pıhtılaşma sorunları değerlendirilirken
Köpeklerde hemogram sonuçları, çoğu zaman hastalığın sistemik etkilerini henüz klinik belirtiler ortaya çıkmadan gösterir. Bu yönüyle hemogram, erken tanı için oldukça değerlidir.

Köpeklerde Hemogram Parametrelerinin Normal Değerleri ve Yorumları (Tablo)
Aşağıdaki tablo, sağlıklı erişkin köpeklerde sık kullanılan hemogram parametrelerinin ortalama referans aralıklarını ve klinik anlamlarını özetler. Bu değerler laboratuvara ve cihaz türüne göre değişiklik gösterebilir, bu nedenle her zaman testin yapıldığı laboratuvarın referans aralığı dikkate alınmalıdır.

Köpeklerde Lökosit (WBC) ve Alt Gruplarının (Nötrofil, Lenfosit, Monosit, Eozinofil, Bazofil) Yorumu
Lökositler, yani beyaz kan hücreleri, köpeklerin bağışıklık sisteminin ön saflarında görev alan hücrelerdir. Vücudu bakteriler, virüsler, parazitler ve mantarlara karşı korurlar. Hemogramda “WBC” toplam lökosit sayısını verirken, alt fraksiyonlar olan nötrofil, lenfosit, monosit, eozinofil ve bazofil hücreleri ayrı ayrı değerlendirilir. Bu hücre tiplerinin oranları, vücudun verdiği bağışıklık cevabını ve hastalığın türünü anlamak için oldukça değerlidir.
Nötrofiller (Granülositler):Köpeklerde en yoğun bulunan beyaz kan hücreleridir ve genellikle toplam WBC’nin %60-80’ini oluştururlar. Nötrofil artışı (nötrofili) akut bakteriyel enfeksiyon, yangısal süreçler, stres veya kortikosteroid etkisi ile ilişkilidir. Düşüklüğü (nötropeni) ise ağır enfeksiyonlar, kemik iliği baskılanması veya viral hastalıklarda (örneğin parvovirüs) görülebilir.
Lenfositler:Lenfositler, viral enfeksiyonlara karşı koruma sağlar ve bağışıklık hafızasının temelini oluşturur. Köpeklerde toplam WBC’nin %10-30’unu oluşturur. Lenfositoz (yüksek lenfosit) genellikle kronik enfeksiyonlarda, lenfoma gibi hematopoietik neoplazmlarda veya uzun süreli antijenik uyarılarda görülür. Lenfopeni (düşük lenfosit) ise stres, kortikosteroid tedavisi veya viral enfeksiyonlarda yaygındır.
Monositler:Bağ dokularda makrofajlara dönüşen fagositik hücrelerdir. Monositoz (yüksek monosit) genellikle kronik inflamasyon veya doku hasarıyla ilişkilidir. Monositopeni klinik olarak nadir anlam taşır.
Eozinofiller:Alerjik reaksiyonlarda ve paraziter enfeksiyonlarda artar. Köpeklerde eozinofili, deri alerjileri (atopi, dermatitis), bağırsak parazitleri veya akciğer parazitleri gibi durumlarda sık görülür.
Bazofiller:Çok düşük sayıda bulunan bu hücreler, histamin salınımı yaparak alerjik reaksiyonlara katılır. Artışı genellikle eozinofili ile paralellik gösterir ve alerjik-paraziter süreçleri destekler.
Köpeklerde WBC’nin doğru yorumlanabilmesi için, total lökosit sayısı ile birlikte hücre alt gruplarının mutlak değerleri mutlaka değerlendirilmelidir. Örneğin nötrofili ve lenfopeni bir arada olduğunda “stres lökogramı”ndan söz edilir.
Köpeklerde Eritrosit (RBC) Değerleri ve Anlamı
Eritrositler (RBC), kanın en fazla bulunan hücre tipidir ve temel görevi dokulara oksijen taşımaktır. Köpeklerde eritrosit sayısı, oksijen taşıma kapasitesi, kanın viskozitesi ve dokuların oksijenlenme düzeyi hakkında bilgi verir. Normalde RBC sayısı 5.5–8.5 x10¹²/L aralığındadır.
RBC’nin artışı (eritrositoz) genellikle dehidrasyon, yüksek rakımda yaşama veya polisitemia vera gibi kemik iliği kaynaklı bozukluklarda görülür. Bunun tersine RBC’nin düşüklüğü (eritropeni) anemiye işaret eder.
Köpeklerde anemiler üç ana grupta değerlendirilir:
Kan kaybına bağlı anemiler: Travma, parazit (ör. kene, pire), iç kanamalar veya cerrahi sonrası kayıplar.
Yıkım (hemolitik) anemiler: Bağışıklık aracılı hemolitik anemi (IMHA), toksik etkenler veya enfeksiyonlar sonucu eritrositlerin erken yıkımı.
Üretim azlığına bağlı anemiler: Kemik iliği baskılanması, kronik hastalıklar, beslenme eksiklikleri (özellikle demir, B12, folat) gibi nedenlerle eritrosit üretiminin azalması.
Anemi tipinin ayırt edilmesinde RBC’ye ek olarak MCV, MCH ve MCHC parametreleri birlikte değerlendirilir.
MCV düşük (mikrositer) ve MCHC düşük (hipokromik) ise genellikle demir eksikliği anemisi düşünülür.
MCV yüksek (makrositer) ise rejeneratif anemi veya folat/B12 eksikliği olasılığını artırır.
RBC yüksek ama HCT normal ise dehidrasyon şüphesi kuvvetlidir.
Ayrıca, RBC morfolojisi mikroskop altında incelendiğinde sferosit, şistosit veya Heinz cisimcikleri gibi anormal formların görülmesi, hemolitik süreçlerin veya toksik etkilerin varlığını destekler.
Köpeklerde Hemoglobin (HGB), Hematokrit (HCT), MCV, MCH ve MCHC Değerlendirmesi
Bu parametreler eritrositlerin hem sayısal hem de fonksiyonel özelliklerini değerlendirir ve aneminin tipi ile şiddetini anlamak için birlikte yorumlanır.
Hemoglobin (HGB):Hemoglobin, eritrositlerin içinde yer alan ve oksijen taşıyan demir içeren proteindir. Köpeklerde normal aralık genellikle 12–18 g/dL’dir. Düşüklüğü anemi göstergesidir. Eğer HGB düşük ama HCT normal ise, kanın seyrelmiş olabileceği (örneğin aşırı sıvı yüklemesi) düşünülmelidir. Yüksek HGB değerleri ise genellikle dehidrasyon, yüksek irtifa adaptasyonu veya polisitemi vera gibi kemik iliği kaynaklı üretim artışlarını işaret eder.
Hematokrit (HCT):HCT, kandaki eritrosit hacmini toplam kan hacmine oranla gösterir. Normal değerler %37–55 arasındadır. Düşük HCT genellikle kan kaybı, demir eksikliği veya kemik iliği baskılanması gibi nedenlerle ortaya çıkar. HCT’nin yükselmesi ise sıklıkla dehidrasyon veya polisitemi ile ilişkilidir.
Ortalama Eritrosit Hacmi (MCV):MCV, eritrositlerin ortalama büyüklüğünü gösterir (normal: 60–77 fL).
MCV yüksekse (makrositer anemi): Rejeneratif anemi, B12/folat eksikliği veya kemik iliği yanıtının güçlü olduğu durumlar.
MCV düşükse (mikrositer anemi): Demir eksikliği, kronik hastalıklar veya kurşun toksisitesi.
Ortalama Eritrosit Hemoglobini (MCH):Her eritrositteki ortalama hemoglobin miktarını gösterir (normal: 19–24 pg). Düşüklüğü, eritrositlerin yetersiz hemoglobinle dolduğunu ve dolayısıyla oksijen taşıma kapasitesinin azaldığını gösterir.
Ortalama Hücre İçi Hemoglobin Konsantrasyonu (MCHC):Eritrositlerin içindeki hemoglobin yoğunluğunu gösterir (normal: 32–36 g/dL).
Düşük MCHC: Hipokromik anemiler (özellikle demir eksikliğine bağlı).
Yüksek MCHC: Genellikle artefaktiftir (örnek hemolizi veya plazma türbiditesi sonucu yanlış yüksek çıkar).
Bu parametrelerin kombinasyonu veteriner hekim için yol göstericidir. Örneğin:
MCV ↓, MCHC ↓ → Demir eksikliği anemisi
MCV ↑, MCHC normal → Rejeneratif veya megaloblastik anemi
MCV normal, MCHC normal → Nonrejeneratif kronik hastalık anemisi
Köpeklerde anemi değerlendirmesinde retikülosit sayısı da mutlaka incelenmelidir; çünkü rejeneratif yanıt olup olmadığını belirleyen en kritik göstergedir.
Köpeklerde Trombosit (PLT), MPV, PDW ve PCT Parametrelerinin Yorumu
Trombositler (plateletler), kan pıhtılaşmasında ve damar bütünlüğünün korunmasında görev alan küçük hücre parçacıklarıdır. Hemogramda trombosit sayısı (PLT), ortalama trombosit hacmi (MPV), trombosit dağılım genişliği (PDW) ve trombositokrit (PCT) parametreleri birlikte değerlendirilir.
PLT (Platelet Count):Normal aralık 150–500 x10⁹/L’dir.
Trombositopeni (PLT düşük): Kanama eğilimi, bağışıklık aracılı trombosit yıkımı (IMT), viral hastalıklar, ilaç toksisiteleri veya kemik iliği baskılanması gibi durumlarda görülür. Klinik olarak en tehlikelisi spontan kanama riski yaratmasıdır.
Trombosit artışı (Trombositoz): Enfeksiyon, inflamasyon veya demir eksikliği gibi reaktif durumlarda ortaya çıkar. Ayrıca splenektomi sonrası geçici olarak yükselebilir.
MPV (Mean Platelet Volume):Trombositlerin ortalama boyutunu gösterir (normal: 9–12 fL). MPV’nin yükselmesi, kemik iliğinin yeni trombosit üretimini artırdığını gösterir. MPV düşükse, üretim baskılanması veya eski trombositlerin baskınlığı düşünülebilir.
PDW (Platelet Distribution Width):Trombosit popülasyonundaki hacim farklılıklarını gösterir. Değerin artması (PDW↑) aktif trombosit üretimi veya yıkımıyla ilişkili olabilir. Düşüklüğü ise genellikle homojen trombosit popülasyonuna işaret eder.
PCT (Plateletcrit):Kandaki trombositlerin hacimsel oranını temsil eder. Normal değer 0.20–0.50% aralığındadır. PLT ve MPV’nin birleşik etkisini gösterir. Düşüklüğü ciddi trombositopeni veya kan kaybı ile, yüksekliği ise reaktif trombositozla ilişkilidir.
Köpeklerde trombosit parametrelerinin birlikte yorumlanması, hem pıhtılaşma bozukluklarının hem de inflamatuar hastalıkların saptanmasında oldukça değerlidir. Özellikle düşük PLT ile yüksek MPV kombinasyonu, kemik iliğinin kaybı telafi etmeye çalıştığını gösterir.

Köpeklerde NLR ve PLR Oranlarının Klinik Önemi
Köpeklerde NLR (Nötrofil/Lenfosit Oranı) ve PLR (Trombosit/Lenfosit Oranı), son yıllarda klasik hemogram parametrelerinden çok daha fazlasını ortaya koyan inflamasyon ve stres biyobelirteçleri olarak kabul edilmektedir. Bu oranlar, klinik tablonun ciddiyetini ve hastalığın seyir yönünü anlamada veteriner hekimlere önemli ipuçları sağlar.
NLR (Neutrophil-to-Lymphocyte Ratio):NLR, nötrofillerin mutlak sayısının lenfosit sayısına bölünmesiyle elde edilir. Köpeklerde normal değerler genellikle 2–5 aralığındadır.
Yüksek NLR (>5): Vücutta akut stres, bakteriyel enfeksiyon, travma, kortikosteroid etkisi veya akut inflamasyon bulunduğunu gösterir. Özellikle sepsis, pankreatit, pyometra, parvovirüs enfeksiyonu ve tümör vakalarında NLR belirgin şekilde yükselir.
Düşük NLR (<2): Genellikle viral enfeksiyonlar, immün yanıt baskılanması veya lenfoproliferatif hastalıklar ile ilişkilidir.
NLR, klasik beyaz hücre sayımına göre daha stabildir; stres lökogramı, dehidrasyon veya steroid etkisinden daha az etkilenir. Bu nedenle köpeklerde sistemik inflamatuar yanıtın değerlendirilmesinde güvenilir bir parametre olarak kabul edilir.
PLR (Platelet-to-Lymphocyte Ratio):PLR, trombosit sayısının lenfosit sayısına oranıdır. Normal değer köpeklerde genellikle 100–300 aralığındadır.
PLR yüksekliği: Kronik inflamasyon, neoplastik süreçler, endokrin hastalıklar (ör. Cushing sendromu) veya oksidatif stres durumlarında gözlenir.
PLR düşüklüğü: Lenfosit artışıyla birlikte viral enfeksiyonlar veya immun yanıt artışı ile ilişkilidir.
Veteriner hekimlikte bu iki oran birlikte değerlendirildiğinde, enfeksiyonun türü (bakteriyel–viral), stres düzeyi ve prognoz hakkında oldukça değerli bilgiler sunar. Özellikle NLR ve PLR’nin birlikte yüksek olduğu durumlar, sistemik yangısal yanıt sendromu (SIRS) olasılığını güçlendirir.
Köpeklerde Anemi, Dehidrasyon ve Enfeksiyonlarda Hemogram Değişiklikleri
Hemogram, köpeklerde birçok hastalığın erken teşhisinde yönlendirici bir araçtır. Özellikle anemi, dehidrasyon ve enfeksiyon gibi yaygın klinik durumlarda hücresel parametrelerde belirgin değişiklikler izlenir.
Anemi (Eritrosit, Hemoglobin, Hematokrit Düşüklüğü):Anemik köpeklerde HGB, HCT ve RBC değerleri normal aralığın altına iner. Eğer MCV ve MCHC de düşmüşse demir eksikliği anemisi; MCV yüksekse rejeneratif anemi düşünülür.
Rejeneratif anemi: Kan kaybı veya hemolitik nedenlerle eritrosit üretimi artar; retikülosit sayısı yüksek bulunur.
Nonrejeneratif anemi: Kronik hastalıklar, böbrek yetmezliği veya kemik iliği yetmezliği sonucu oluşur; retikülosit sayısı düşüktür.Ek olarak, anemili hayvanlarda plazma rengi (pembe yerine açık sarı) dikkatle değerlendirilmelidir, çünkü hemoliz veya bilirubin artışı da tabloyu şekillendirir.
Dehidrasyon (Sıvı Kaybı):Aşırı sıvı kaybı, HCT ve HGB değerlerinde yapay artış yaratır. Bu durumda RBC yüksek görünür ancak gerçek eritrosit sayısı normaldir. Aynı zamanda total protein ve albumin değerleri de artar. Rehidrasyon sonrası bu parametreler hızla normale döner.
Enfeksiyon ve İnflamasyon:
Bakteriyel enfeksiyonlarda: WBC ve nötrofil sayısı yükselir, nötrofilik sola kayma gözlenebilir (olgunlaşmamış hücrelerin kana çıkması).
Viral enfeksiyonlarda: Lenfositoz veya lenfopeni olabilir. Parvovirüs ve distemper gibi hastalıklarda lökopeni (WBC düşüklüğü) sık görülür.
Paraziter enfeksiyonlarda: Eozinofili tipiktir (ör. kalp kurdu, bağırsak parazitleri).
Kronik inflamasyonlarda: Monositoz ve PLR artışı gözlenebilir.
Özetle, hemogramın dinamik parametreleri (WBC, RBC, PLT ve oranlar) bir arada değerlendirilerek köpeğin genel fizyolojik yanıtı, stres seviyesi ve hastalığın evresi hakkında kapsamlı bilgi elde edilir.
Yavru, Yaşlı, Hamile ve Farklı Irklarda Köpeklerde Referans Değer Farklılıkları
Hemogram değerleri yalnızca hastalıklara göre değil; yaş, ırk, cinsiyet, üreme durumu ve çevresel faktörlere göre de değişiklik gösterebilir. Bu yüzden her köpeğin hemogramı kendi fizyolojik özellikleri dikkate alınarak yorumlanmalıdır.
Yavru Köpeklerde
Yeni doğan ve sütten kesilmemiş yavrularda hematolojik parametreler erişkinlere göre oldukça farklıdır.
RBC, HGB ve HCT genellikle daha düşüktür çünkü kemik iliği aktivitesi henüz tam gelişmemiştir.
MCV ve MCH değerleri yüksek olabilir; bu fizyolojik makrositoz olarak adlandırılır.
WBC yüksek seyreder, çünkü lenfosit baskınlığı vardır; bağışıklık sistemi antijenlerle yeni tanışmaktadır.
Trombosit sayısı genellikle erişkin düzeyine birkaç hafta içinde ulaşır.
Yavrularda anemiye yatkınlık, özellikle pire, kene veya bağırsak parazitleri nedeniyle daha belirgindir. Bu nedenle hemogram yorumlanırken “yavruya özgü referans aralıklar” kullanılmalıdır.
Yaşlı Köpeklerde
Yaşlanma ile birlikte hematopoetik aktivite azalır ve kemik iliği yanıtı yavaşlar.
RBC, HGB, HCT değerlerinde hafif düşüş olağandır.
WBC hafif artabilir; kronik düşük düzeyli inflamasyon (“inflamm-aging”) sık görülür.
PLT sayısında azalma veya MPV artışı olabilir; bu, trombosit fonksiyonlarının bozulduğunu gösterebilir.Ayrıca yaşlı köpeklerde anemi genellikle kronik hastalık anemisi veya böbrek kaynaklı eritropoietin eksikliğinden kaynaklanır.
Hamile Köpeklerde
Gebelikte fizyolojik değişiklikler nedeniyle hemogram parametreleri belirgin şekilde etkilenir.
HCT ve HGB genellikle düşer; bu “hemodilüsyon anemisi” olarak adlandırılır ve fizyolojiktir.
WBC artar; özellikle nötrofil baskınlığı görülür.
PLT değerleri genellikle hafif azalabilir, ancak bu durum patolojik değildir.Bu dönemde hemogram değerlendirilirken gebelik haftası dikkate alınmalıdır.
Irksal Farklılıklar
Köpek ırkları arasında belirgin hematolojik farklılıklar gözlenmiştir:
Greyhound ve diğer yarış ırklarında: Yüksek RBC, HGB ve HCT (yüksek oksijen taşıma kapasitesi).
Akita ve Shiba Inu: Mikrositoz eğilimi (MCV düşük ama anemi yok).
Cavalier King Charles Spaniel: Düşük PLT (fizyolojik trombositopeni).
Poodle: Hafif nötrofili ve yüksek total protein eğilimi.Bu nedenle ırka özel referans aralıkları kullanmak, yanlış anemi veya polisitemi yorumlarını engeller.
Köpeklerde Hemogram Sonuçlarının Klinik Değerlendirmede Kullanımı
Hemogram, köpeklerde sistemik sağlık durumunu yansıtan en temel laboratuvar testidir. Ancak sonuçların doğru yorumlanabilmesi için klinik bulgular, anamnez ve diğer laboratuvar testleriyle birlikte değerlendirilmesi gerekir.
Klinik Karar Destek Aracı Olarak Hemogram
Veteriner hekimlikte hemogram, tanısal sürecin ilk adımıdır.
Ateş, halsizlik, kilo kaybı veya iştahsızlık gibi genel belirtilerde, hemogram hangi sistemin etkilendiğini gösteren ilk uyarıcıdır.
Cerrahi öncesi taramalarda, gizli enfeksiyon, anemi veya pıhtılaşma bozukluğu olup olmadığını saptamaya yardımcı olur.
Kronik hastalık takibinde (örneğin böbrek, karaciğer veya endokrin hastalıklar) hemogram değişiklikleri hastalığın ilerleme hızını ortaya koyar.
Tedavi Takibi ve Prognoz Belirleme
Antibiyotik tedavilerinde: WBC ve nötrofil sayısı tedaviye yanıtı gösterir.
Anemi tedavisinde: HCT ve retikülosit düzeyi, kemik iliği yanıtının varlığını kanıtlar.
Onkolojik vakalarda: NLR ve PLR oranlarının düşmesi, inflamasyonun azaldığını ve tedavinin etkili olduğunu gösterir.
Örnek Uygulamalar
Köpeklerde parvovirüs enfeksiyonu: WBC ve nötrofiller aşırı düşer (lökopeni, nötropeni).
Cushing sendromu: Nötrofili, lenfopeni, eozinopeni ve yüksek NLR kombinasyonu.
Kalp kurdu enfeksiyonu: Eozinofili ve monosit artışı.
Demir eksikliği anemisi: Düşük HGB, HCT, MCV ve MCHC kombinasyonu.
Akut kan kaybı: HCT düşüktür, ancak MCV ve MCHC genellikle normaldir; rejeneratif yanıt sonradan başlar.
Sonuç olarak, hemogram değerlerinin klinik anlamı yalnızca sayısal analizle değil; köpeğin yaşı, ırkı, klinik tablosu ve diğer testlerle birlikte yorumlandığında gerçek bir tanısal güce ulaşır.

Sıkça Sorulan Sorular (FAQ)
Köpeklerde hemogram testi nedir ve neyi gösterir?
Hemogram testi, köpeğin kan hücrelerinin sayısal ve fonksiyonel durumunu gösteren temel laboratuvar analizidir. Eritrosit (RBC), lökosit (WBC) ve trombosit (PLT) değerlerini değerlendirerek vücudun oksijen taşıma kapasitesi, bağışıklık sistemi aktivitesi ve pıhtılaşma fonksiyonları hakkında bilgi verir.
Köpeklerde hemogram testi ne zaman yapılmalıdır?
Ateş, halsizlik, kilo kaybı, iştahsızlık, soluk diş etleri, kusma, ishal, lenf bezi şişliği veya cerrahi öncesi rutin tarama gibi durumlarda yapılmalıdır. Ayrıca kronik hastalıkların takibinde de düzenli aralıklarla tekrarlanması önerilir.
Köpeklerde hemogram sonucu kaç günde çıkar?
Modern hematoloji cihazlarında analiz yalnızca birkaç dakika sürer. Çoğu veteriner kliniğinde aynı gün içerisinde sonuç alınır ve klinik değerlendirme yapılabilir.
Köpeklerde WBC yüksekliği ne anlama gelir?
WBC yüksekliği (lökositoz), genellikle bakteriyel enfeksiyon, inflamasyon veya stres kaynaklıdır. Ancak kortizon tedavisi gören köpeklerde de geçici olarak yükselebilir.
Köpeklerde düşük WBC (lökopeni) neden olur?
Viral enfeksiyonlar (ör. parvovirüs, distemper), kemik iliği baskılanması, toksik ilaçlar veya ağır enfeksiyonlarda görülebilir. Bu durumda köpek enfeksiyonlara karşı savunmasız hale gelir.
Köpeklerde HCT düşükse ne anlama gelir?
HCT’nin düşük olması genellikle anemi belirtisidir. Kan kaybı, eritrosit yıkımı veya kemik iliği üretim azlığı sonucu ortaya çıkabilir. HCT değeri %30’un altına düştüğünde ciddi anemi düşünülmelidir.
Köpeklerde eritrosit (RBC) yüksekliği neden olur?
En yaygın neden dehidrasyondur. Sıvı kaybı kanın yoğunlaşmasına neden olur. Ayrıca yüksek rakımda yaşayan köpeklerde ve polisitemi vera gibi kemik iliği hastalıklarında da artabilir.
Köpeklerde trombosit düşüklüğü (PLT düşük) tehlikeli midir?
Evet. PLT düşüklüğü (trombositopeni), köpekte iç veya dış kanama riskini artırır. Özellikle bağışıklık aracılı trombosit yıkımı (IMT) ciddi kanama ataklarına neden olabilir.
Köpeklerde MPV yüksekliği neyi gösterir?
MPV’nin yüksek olması genellikle kemik iliğinin yeni trombosit üretimini artırdığını gösterir. Bu durum kanama sonrası iyileşme veya aktif pıhtılaşma süreciyle ilişkilidir.
Köpeklerde NLR oranı nedir ve neden önemlidir?
NLR (nötrofil/lenfosit oranı) köpeklerde sistemik inflamasyonun derecesini gösterir. 5’in üzerindeki NLR değeri ciddi stres, enfeksiyon veya yangısal hastalık belirtisidir.
PLR oranı köpeklerde ne işe yarar?
PLR (trombosit/lenfosit oranı), kronik inflamasyon veya neoplastik süreçleri gösterebilir. PLR’nin 300’ün üzerine çıkması, kronik yangısal süreci destekleyen bir bulgudur.
Köpeklerde anemi nasıl anlaşılır?
Solgun diş etleri, halsizlik, hızlı nefes alma, egzersiz intoleransı gibi bulgularla kendini gösterir. Hemogramda HGB, HCT ve RBC düşük çıkar. Nedeni belirlemek için MCV, MCH ve MCHC parametreleri birlikte değerlendirilir.
Köpeklerde anemi tedavi edilebilir mi?
Evet. Nedene göre tedavi değişir. Kan kaybına bağlı anemilerde sıvı ve kan desteği, demir eksikliğinde takviye, immün aracılı hemolitik anemilerde ise kortikosteroid ve immün baskılayıcı ilaçlar kullanılır.
Köpeklerde hemogramda eozinofili ne anlama gelir?
Eozinofil yüksekliği genellikle paraziter enfeksiyonlar (örneğin kalp kurdu) veya alerjik reaksiyonlarla ilişkilidir. Cilt hastalıklarında da sıklıkla eozinofili gözlenir.
Köpeklerde nötrofil yüksekliği neden olur?
Akut bakteriyel enfeksiyon, yangısal durumlar, stres veya steroid etkisi sonucu nötrofiller artar. Kan tahlilinde “nötrofili” olarak tanımlanır.
Köpeklerde lenfosit düşüklüğü (lenfopeni) neyi gösterir?
Köpeklerde lenfopeni, kortizon etkisi, kronik stres veya viral enfeksiyonlarda görülür. Bağışıklık sisteminin baskılandığını gösterir.
Köpeklerde hemogramda bazofil yüksekliği ne anlama gelir?
Bazofili genellikle alerjik reaksiyonlar ve paraziter enfeksiyonlarla birlikte görülür. Çoğu zaman eozinofiliyle paralel artış gösterir.
Köpeklerde monosit yüksekliği neye işaret eder?
Monositoz, kronik inflamasyon veya doku yıkımıyla ilişkilidir. Özellikle iyileşme dönemindeki yaralarda veya uzun süren enfeksiyonlarda ortaya çıkar.
Köpeklerde hemogramda stres lökogramı nedir?
Stres lökogramı; nötrofili, lenfopeni ve eozinopeni kombinasyonudur. Fiziksel veya psikolojik stres, cerrahi sonrası dönemler ve kortikosteroid tedavileri bu tabloyu oluşturur.
Hamile köpeklerde hemogram değerleri neden farklıdır?
Gebelikte sıvı hacmi artar, bu da HCT ve HGB’nin düşmesine yol açar. Ayrıca nötrofil sayısı artabilir. Bu fizyolojik bir durumdur, hastalık belirtisi değildir.
Köpeklerde hemogram testinden önce aç kalmak gerekir mi?
Evet. En az 8–10 saat açlık önerilir. Gıda alımı bazı parametreleri (özellikle lipidler ve plazma rengini) etkileyerek yanlış sonuçlara neden olabilir.
Köpeklerde hemogramda retikülosit neyi gösterir?
Retikülosit, kemik iliğinden yeni salınan genç eritrositleri temsil eder. Yüksek retikülosit sayısı, anemiye karşı kemik iliğinin aktif yanıt verdiğini gösterir.
Köpeklerde hemogram testinde hatalı sonuçlar nasıl oluşur?
Yanlış tüpe alınan kan, pıhtılaşmış örnekler, aşırı sallama, gecikmiş analiz veya cihaz kalibrasyon hataları yanlış sonuçlara neden olabilir. Bu yüzden testin taze örnekle yapılması önemlidir.
Köpeklerde hemogram testi hangi sıklıkla yapılmalı?
Sağlıklı erişkin köpeklerde yılda bir kez genel kontrol kapsamında önerilir. Kronik hastalığı, ilaç tedavisi veya ileri yaşı olan köpeklerde ise 3–6 ayda bir tekrarlanmalıdır.
Köpeklerde hemogram ile biyokimya testi arasındaki fark nedir?
Hemogram hücresel unsurları değerlendirirken, biyokimya testi organ fonksiyonlarını (karaciğer, böbrek, elektrolit, glikoz, vs.) ölçer. Genellikle her iki test birlikte yapılır ve birbirini tamamlar.
Köpeklerde hemogram testi sonuçları neye göre yorumlanmalıdır?
Yorumlama her zaman köpeğin genel durumu, yaşı, ırkı, cinsiyeti ve klinik semptomlarıyla birlikte yapılmalıdır. Tek bir parametreye dayanarak kesin tanı konulmaz.
Keywords
hemogram köpek, köpek kan sayımı, köpeklerde tam kan analizi, köpek hematoloji parametreleri, köpeklerde anemi yorumu
Sources
American College of Veterinary Internal Medicine (ACVIM)
Cornell University College of Veterinary Medicine
Merck Veterinary Manual
Clinical Pathology of Domestic Animals – Thrall et al.
Mersin Vetlife Veterinary Clinic – Haritada Aç: https://share.google/XPP6L1V6c1EnGP3Oc




Yorumlar